| Ölü değil; ama paramparça, hissiz ve dünyayı ele geçiren şiddet nedeniyle susturulmuş. | TED | ليس ميتاً؛ أجل، محطم ومخدر وصامت بسبب العنف الذي يسود العالم الذي استولى عليه. |
| Okulum kapandı ve asi orduları tek uluslarası hava limanını ele geçirince insanlar paniğe kapılıp kaçmaya başladı. | TED | أُغلقت مدرستنا، وحين استولى جيوش الثوار على المطار الدولي الوحيد، دب الذعر في قلوب الناس الذين بدؤوا بالفرار. |
| Almanlar ulaşım araçlarına el koymuştu. | Open Subtitles | لقد استولى الألمان على وسائل مواصلاتهم اثناء الأنسحاب |
| Kocanız güvenlik kurallarını çiğnedi ve askeri bir araç çaldı. | Open Subtitles | خرق زوجك الإجراءات الأمنيّة فقد استولى على عربة عسكريّة و هو مسلّح |
| Mazzola kuleyi devraldı ve bizden su için para istedi! | Open Subtitles | استولى (مازولا) على هذا البرج وجعلنا ندفع مقابل المياة! |
| Federaller 60'larda Gil Atkins adındaki birinin evine el koydu. | Open Subtitles | استولى فيدز على المنزل من رجل اسمه جيل اكتينس في الستينيات |
| Kızın aklını, ruhunu almış Allah bilir daha nelerini de- Aynı diğerleri gibi. | Open Subtitles | . لقد استولى على عقلها , وروحها نحن نعلم هذا . تماما مثل الآخرون |
| 10 yıl önce Hitler gücü ele geçirdiğinde Hans ve Sophie Scholl, Forchtenberg kasabasında yaşayan gençlerdi. | TED | عندما استولى هتلر على السلطة قبل 10 أعوام. كان هانز وصوفي شول مراهقين في بلدة فورشتينبرغ. |
| Dünya kargaşa içindedir: robotlar yönetimi ele geçirmişlerdir ve her şeyi sadece Etik düzeltebilir. | TED | العالم بحالة فوضى: لقد استولى الرجال الآليون على العالم، وإيثيك الوحيدة القادرة على تصويب الأمور. |
| Johnny ve çetesi bu şubeyi ele geçirdiğinden beri durum böyle. | Open Subtitles | هكذا هو الحال منذ ان استولى جونى وعصابته على النقابــه |
| Naziler Avusturya'yı ele geçirirse, bütün bando sadece sizden oluşur. | Open Subtitles | لو استولى النازيون على النمسا فإنك تكفي لتشكيل قسم آلات النفخ بأكمله. |
| Mehdi Hicks'den ele geçirdiği silahları getittirdi. | Open Subtitles | المهدى أحضر البنادق التى استولى عليها من هيكس |
| İki savaş gemisini batırmış, 23 ticaret gemisine el koymuştu. | Open Subtitles | كان قد أغرق سفينتين حربيتين و استولى على 23 سفينة تجارية. |
| Eyaletin el koyduğu arazi yüzünden kabileye dava açmışsınız. | Open Subtitles | لم أكن أعرف شيئا عن ذلك. هل اسمه في دعوى قضائية على الأرض استولى منك من قبل الدولة. |
| Bush ilk benim mahallemi ele geçirdi, sonra arkadaşlarımı çaldı konuşmamla da büyük ihtimal dalga geçti. | Open Subtitles | بالأول غزى منطقتي ، ثم استولى على أصحابي ثم يسخر من طريقتي في التحدث ، هذا وارد |
| Nappa'da memelerimiz var. O sürtük onları bizden çaldı! | Open Subtitles | لقد استولى نابا على مُخدراتِنا ذلكَ اللعين سرَقها مِنّا |
| - O kocamın işini birçok yönden en iyi şekilde devraldı, | Open Subtitles | استولى أعمال زوجي بكل الطرق |
| Tony hapishanedeyken, Sims onun garajını devraldı ve çalıntı arabaları oraya getirmek için kullandı. | Open Subtitles | سيمز) استولى على ساحة الخردة) وأستخدمها بتجارة السيارات المسروقة |
| Hodgins, Patent Kurulu'ndan el koydu. | Open Subtitles | آه ، هودجنز استولى عليها من قاعة براءات الاختراعات |
| Yani,ortada onları hakimiyetine almış bir şeytan yok. | Open Subtitles | المعني بأنه ليس الأمر وكأن شيطاناً استولى على أجسادهم |