| - Hiç sherimiz kalmadı. Elbette kaldı. Geçen Noel aldığımız bir şişe duruyor ya. | Open Subtitles | بلى ، لدينا ، هذه الزجاجة التى اشتريناها فى الكريسماس الماضى |
| Sanırım ona aldığımız özel stress topu bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن كرة الاجهاد التي اشتريناها له لا تعمل. |
| Bu hem doğum günü, hem de Noel hediyem olur. Doğum günü ve Noel hediyeni, sana aldığımız o şeftali ağacıyla kullandın. | Open Subtitles | لقد استهلكت هديتيّ عيد ميلادك والكريسماس على شجرة الخوخ التي اشتريناها لك. |
| Bu ucuz bir gözlük çifti bunu Venice Beach Boardwalk'ta satın aldık, biraz bakır kablo ve Home Depot ve Radio Shack'tan biraz malzeme. | TED | هذا هو زوج من النظارات الشمسية الرخيصة التي اشتريناها من ممر شاطئ فينيسيا ، وبعض الأسلاك النحاسية وبعض الاشياء من هوم ديبوت وراديو شاك. |
| Bunları daha yeni almıştık. | Open Subtitles | لقد اشتريناها منذ مدة قريبة |
| Hayır ben sana aldığımız ve senin çarptığın 3 arabaya üzülüyorum. | Open Subtitles | لا. أشعر بالحزن على السيارات الثلاث التي اشتريناها لك ودمرتها |
| Biliyorsun, bugün satın aldığımız tüm ürünler vergi indirimli. | Open Subtitles | تعلم ان كل الأشياء التي اشتريناها اليوم شطبت عنها الضرائب |
| aldığımız gümrüksüz şeyleri ne yapacaksınız peki? | Open Subtitles | مادا عن الأشياء المعفية من الرسوم الجمركية اللتي اشتريناها |
| Başkomiser, ona aldığımız tüm o hediyeleri vermemize izin vermiyor. | Open Subtitles | الان , القائد لن يسمح لنا بإعطاءه كل الهدايا التي اشتريناها له |
| Oradan aldığımız sekizli makas paketindekilerden birini kullanabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك مقصاً من العدة التي اشتريناها |
| Frugal Hoosier'dan elektrik kesintisi indiriminde aldığımız ucuz donmuş bifteği yapıp kendi haline bırakacağım. | Open Subtitles | سوف أذيب شريحة البُفتيك الرخيصة التي اشتريناها في تخفيضات متجر فروغل هوزر |
| LP: Deep Mind bizim kısa bir süre önce satın aldığımız şirket. | TED | ل.ب: أجل، "ديب مايند" هي شركة اشتريناها مؤخرا. |
| aldığımız çizgili üstü dene, hayatım. | Open Subtitles | أذهب يا عزيزي وجرب الملابس اشتريناها |
| Marketten aldığımız şeyleri yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد رتّبتُ جميع الأغراض -التي اشتريناها من السوق . |
| Onu beraber aldığımız arabada, Lafayette'i sikerken yakaladım. | Open Subtitles | (لقد وجدته يضاجع (لافاييت في السيارة التي اشتريناها. |
| Frankie, aldığımız günden beri o masadan şikayet ediyordun. | Open Subtitles | (أنت تشتكين من تلك الطاولة يا (فرانكي منذ يوم اشتريناها |
| Birlikte aldığımız bazı şeyler var. | Open Subtitles | بعض الأشياء اشتريناها معاً. |
| Bu saati yerel pazardan satın aldık. | Open Subtitles | كنّا نقضي شهر عسلنا في الدار البيضاء عندما اشتريناها من المحل |
| Ben bunu Alaska'ya benzetiyorum. Biliyorsunuz, biz Alaska'yı satın aldık. | TED | يمكننا ان نشبه ذلك بولاية " آلاسكا " .. التي اشتريناها سابقا |
| Asıl nokta şu biz satın aldık. | Open Subtitles | خلاصة الأمر ، أننا اشتريناها |
| İkinci el almıştık. | Open Subtitles | اشتريناها من كريجزليست ( الاعلانات المبوبة على الانترنت ) |