| Ah, tüm varlıklar önemli bir istisna ile... aramızda paylaştırılacak, ve, bunu söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | الورث سيتم تقسيمه علينا بالتساوي , مع وجود استثناء وحيد و اعتذر على أنه أنا من يجب اخبارك بهذا |
| Verdiğimiz rahatsızlık için özür dilerim. | Open Subtitles | اني اعتذر على الازعاج لن ياخذ هذا وقتاَ طويلاَ |
| Sana ne yaptığımızı anlatmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | انا اعتذر على عدم اخبارك بالذي نفعله عرفت أنك ستشعر بالانزعاج |
| Yarın sabah gitmiş ol! Connor, davranışım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | مع حلول صباح الغد كونور، اريد ان اعتذر على مابدر مني |
| Sabahki davranışlarım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أريد أن اعتذر على الطريقة التي تصرفت فيها في المقهى مسبقاً. |
| Doğanın döngüsüne dahil olduğum için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | وماذا يعني؟ لن اعتذر على اختيار الطبيعة لي |
| Yaptıklarım için özür dilerim ama beni anlayacağınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | .انا اعتذر على ما فعلته,لكنك فعلا غير متفهم الوضع |
| Şimdi New York'a dönüyorum ama bu kadar çalıştığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسنًا , سوف ارجع إلى نيويورك حالًا اعتذر على عملي الجاد في الفترة الاخيرة |
| Güvenlik için özür dilerim. | Open Subtitles | وعلي ان اعتذر على الاجرائات الامنيه |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اعتذر على ازعاجك |
| Verdiğimiz rahatsızlık için özür dilerim. | Open Subtitles | اني اعتذر على الازعاج |
| İletişim eksikliği için özür dilerim. | Open Subtitles | اعتذر على سوء التواصل |
| Böldüğüm için özür dilerim. | Open Subtitles | اعتذر على المقاطعة |
| Hey dinle, yılan toplamaya giderken seni seçmediğim için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | اود ان اعتذر على عدم اختياري لكِ في الذهاب معي |
| Beni ara, senden önceden olanlar için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | إتصلي بي، أريد أن اعتذر على آخر مرة |
| Evet, ben I. Instagram'da öpüşmenizi gördüm ve bütün bu olanlar için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | (نعم, أنا (آي رأيت قبلتكم على الإنستاغرام و اردت ان اعتذر على سوء التفاهم |
| Biz iyi vakit geçirdik ve bunun için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | -لا .. لقد قضينا وقت جميلا وانا لن اعتذر على ذلك |
| Doğanın döngüsüne dahil olduğum için özür dilemeyeceğim, Har. | Open Subtitles | لن اعتذر على اختيار الطبيعة لي |