Çoğunlukla çeteler birinin enselerinde olduğunu düşündükleri anda harekete geçerler. | Open Subtitles | في معظم القضايا، الفرق كهذه تتوقف فور اعتقادهم بأن هناك من يبحث عنهم |
Ondan binlerce yıl önce, Uzun Gece geldiğinde gerçekten sonun geldiğini düşündükleri için onları affedebiliriz. | Open Subtitles | وقبل ذلك بآلاف السنين أثناء الليل الطويل يسعنا أن نسامحهم على اعتقادهم أن النهاية محتومة |
Ebeveynleri öyle boş ki... inanç sistemlerini değiştirmek yerine... çocuklarını öldürüyorlar. | Open Subtitles | كان لديهم آباء ملين بالحماقه بدلا من تغيير اعتقادهم يقتلون أطفالهم |
Teorileri buymuş. Ya da inanç ya da efsane. | Open Subtitles | كانت تلك هي نظريتهم أو اعتقادهم أو خرافتهم. |
Bırak öyle inansınlar. | Open Subtitles | نحن نتركهم على اعتقادهم بذلك |
Bırak öyle inansınlar. | Open Subtitles | نحن نتركهم على اعتقادهم بذلك |
Her zamankiler gelmeyi bıraktı çünkü artık buranın hipster barı olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | الزبائن المعتادون توقّفوا عن القدوم لأن الحانة لشاربِي الجعة الرخيصة الآن حسب اعتقادهم |
Genel sebep, senin anti-Amerikan olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | دافعهم هو اعتقادهم بأنك معادي للأمريكان |
Ondan binlerce yıl önce, Uzun Gece geldiğinde gerçekten sonun geldiğini düşündükleri için onları affedebiliriz. | Open Subtitles | وقبل ذلك بألاف السنوات خلال الليلة الطويلة، يمكننا مسامحتهم على اعتقادهم أن تلك كانت النهاية |
Babanın yaptığını düşündükleri şey yüzünden sana nasıl baktıklarını gördüm, konuşulanları duydum. | Open Subtitles | رأيت كيف ينظر إليك الناس ويتحدثون عنك بسبب ما فعله والدك حسب اعتقادهم. |
Teorileri buymuş. Ya da inanç ya da efsane. | Open Subtitles | كانت تلك هي نظريتهم أو اعتقادهم أو خرافتهم. |
Kardinaller inanç adamlarıydı. | Open Subtitles | الآن , اعتقادهم بوجود الشر يوحدهم. |
Diğer sürücü sarhoşmuş, öyle düşünüyorlar. | Open Subtitles | سائق مخمور في اعتقادهم |