| Sanırım her zaman senin anlayışına güvendim. | Open Subtitles | إعتقدت انني اعتمدت دائما علي انك ستفهمين |
| Kim olursan ol, Her zaman yabancıların şefkatine güvendim. | Open Subtitles | مهما كنت ، لطالما اعتمدت على طيبة الغرباء |
| Kriemhild sana güvendim o yüzden sana anlattım. | Open Subtitles | كريمهيلد، خالفت عهدي لأني اعتمدت على كتمانك فقط |
| Daha da önemlisi, bu ışının gücü, fiziksel ya da kimyasal değişimlerden etkilenmiyordu, ve sadece elementin miktarına bağlı olarak değişiklik gösteriyordu. | TED | الأهم من ذلك هو أن قوة الإشعاع اعتمدت فقط على كمية العنصر، ولم تتأثر بالتغيرات الفيزيائية أو الكيميائية. |
| Çok disiplinli bir programa bağlı kalarak inkar etme ve yatağımı ıslatma faaliyetinde bulundum. | Open Subtitles | لقد اعتمدت على برنامج موثوق فيه وهوا الانكار وابلال السرير |
| Önce, kendimi ve hayatımı ölçmek için bağımlı olduğum zaman kavramının yokluğuyla sarsıldım. | Open Subtitles | أندهشت أولا من عدم وجود الوقت، بعد أن اعتمدت عليه تماما حتى كمقياسً لنفسي وحياتي. |
| "Gizli detay"ın hayatı imhaya doğru giden trenlerdeki yüke bağlıydı. | Open Subtitles | حياتنا اعتمدت بشكل أساسي على... كمية القطارات الناقلة لليهود للابادة |
| Ona ben de güvenmiştim. Beni getirdiği yere bak. | Open Subtitles | لقد اعتمدت عليه انا ايضا انظر الى أين أوصلنى |
| Ve onu kendi güvencem olarak da görmüşümdür her zaman. Ama çocuklarımı ve torunlarımı düşündüğüm zaman... | Open Subtitles | ولطالما اعتمدت عليه لأجل نفسي ولكن عندما أفكر بأبنائي وأحفادي... |
| Sana bir kere güvendim ve sen beni havaalanında bıraktın. | Open Subtitles | المرّة الأولى التي اعتمدت عليك فيها، وعلى عربتك لنقلي من المطار. |
| Karanlıkta herkesin telaşına güvendim. | Open Subtitles | لقد اعتمدت على ارتباك الجميع فى الظلام |
| Ona güvendim ve beni yarı yolda bıraktı. Yanlış yaptı. | Open Subtitles | اعتمدت عليه، وخيّب ظنّي هذا خطأه.. |
| Sana, seni görmeden güvendim. | Open Subtitles | لقد اعتمدت عليكِ، ولكني لم أراكِ |
| Ben de sana güvendim. | Open Subtitles | لذا اعتمدت عليك |
| Hayır, buna güvendim. | Open Subtitles | لا ، لقد اعتمدت عليه |
| Hayatı buna bağlı olsa bile bir şeyin doğruluğunu ıspatlayamazdı. | Open Subtitles | لم يكن قادرا على إمتلاك الحقيقة حتى لو اعتمدت حياته عليها |
| Hayatın buna bağlı olsa bile sen kimseyle çıkmazsın. | Open Subtitles | أعلم بأنك لن تذهبيّ بموعد لو اعتمدت حياتك عليه |
| Yani diyorsun ki, planın Noah'nın sıçıp batırmasına bağlı. | Open Subtitles | أخبرتني توًّا أن خطّتك اعتمدت على إخفاقه. |
| Bir kez daha emin oldum ki, hep birilerine bağımlı olduğunuz zaman, mahremiyet diye bir şey kalmıyor. | Open Subtitles | لقد أثبت مجدّداً أنك إذا اعتمدت كليّاً على أحدهم فستفقدين خصوصيتك |
| Dedenin ve yanındakilerin yaşamı benzin istasyonuna varıp varamayacaklarına bağlıydı sanki. | Open Subtitles | أن حياته وحياة المحيطين به اعتمدت على قدرته على الوصول الى محطة البنزين التالية |
| Sana güvenmiştim ama gelmedin. | Open Subtitles | هذه الأشياء لاتنتهي بخير اعتمدت عليك وانت لم تكن هناك من اجلي |
| Ve onu kendi güvencem olarak da görmüşümdür her zaman. Ama çocuklarımı ve torunlarımı düşündüğüm zaman... | Open Subtitles | ولطالما اعتمدت عليه لأجل نفسي ولكن عندما أفكر بأبنائي وأحفادي... |