| Eğer bir psikopat seni yemek yapmaya zorlarsa, yanına sebzeli bir şey de yapmaya zaman ayırır mısın? | Open Subtitles | الأن , اذا كان هناك شخص مضطرب يجبرك على اعداد العشاء هل سيكون لديك الوقت لتعد أطباقا خاصة بالنباتيين ؟ |
| Belli ki Sandra'yı yemek yapmaya zorlamadı. | Open Subtitles | من الواضح أنه لم يجبر (ساندرا) على اعداد العشاء لم تكن خائفة منه |
| Pekâlâ, yemek yapmaya gitmem lazım. | Open Subtitles | حسناً, سأبدأ في اعداد العشاء |
| Hemen eve gitmek ve büyük yakışıklı bir adama yemek yapmak istiyorum ve çocukları küvete koymak, biftek pişirmek, dondurma yapmak ve gecenin ne getireceğini düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد الاسراع الى منزلي، اعداد العشاء لرجل كبير وسيم ووضع الاطفال في البانيو شواء اللحم وعمل الايسكريم والتفكير.. |
| Bana yemek yapmak istiyor. | Open Subtitles | هو يرغب في اعداد العشاء لي |
| İyi, o halde, belki Georgianna'yı akşam yemeğine davet etmek istersin. | Open Subtitles | حسنا .. ربما قد تقوم بدعوة جورجيانا حتى أنتهى من اعداد العشاء |
| İyi, o halde, belki Georgianna'yı akşam yemeğine davet etmek istersin. | Open Subtitles | حسنا .. ربما قد تقوم بدعوة جورجيانا حتى أنتهى من اعداد العشاء |