| Bildiğim şu ki 781227 içeride kaldığı sürece kuruluş için daha değerli. | Open Subtitles | الذي كنت اعرفه هو 781227 اكثر قيمة لهذه الشركة لو بقى بداخلها |
| Ama o tuğlayı pencereye atarsan, parandan daha değerli bir şeyi kaybetmiş olacaksın. | Open Subtitles | ولكنك اذا قذفت الحجر سوف تخسر شيئا اكثر قيمة من نقودك |
| Peki o zaman, ben de aynı değerde ya da daha değerli bir şey istiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اريد شيئا يساوي او اكثر قيمة من العربة |
| Arazinin riskli bir otel işinden çok daha değerli olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يعلم ان الأرض كانت اكثر قيمة بكثير من المخاطرة باعمال فندق |
| Hayatta kaybettiklerin bulduklarından daha değerli gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ..في الحياة .. الأشياء التي نخسرها .. .. دائماً ما تكون اكثر قيمة .. |
| Film vasiyetin, bir diziden çok daha değerli Mick. | Open Subtitles | وصيتك للسينما اكثر قيمة من اي مسلسل تلفزيوني |
| Daha iyi bir fikir edinmeniz için Tang'ın Yasak Şehir'den bile daha değerli olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | ... لـِ اخبرك بهذا بسيـاق أفضـل انه يـقول أن تـانغ اكثر قيمة حتى من المـدينة المحرمة |
| Taçtan çok daha değerli bir şey. | Open Subtitles | شئ اكثر قيمة من التاج |
| daha değerli bir şey buldu. | Open Subtitles | وجد شيئا اكثر قيمة |