| Üzülerek söylüyorum ki Bu benim son hikâyem olacak. | Open Subtitles | ... يُحزنني أن أقول هذه ستكون قصتي الآخيرة |
| - Bu benim son şansım! | Open Subtitles | انها فرصتي الآخيرة |
| - Bu benim son şansım! | Open Subtitles | انها فرصتي الآخيرة |
| Ama onun, bu son zamanlarda meydana gelen olayların şokunu tam olarak atlatabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن لا أعتقد أنه سيتَعافى تمامًا من صدّمة الأحداث الآخيرة |
| Çabucak burada durmak istedim, ve son zamanlarda okuldaki davranışlarım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت زيارة سريعة وفي الحقيقة أعتذر عن أسلوبي كما تعرف, عن طريقة تصرفي في المدرسة في الآونه الآخيرة |
| NSA'in yakaladığı konuşmalarda yurt içi ve dışı saldırılar görüşülüyor. | Open Subtitles | المعلومات الآخيرة لوكالة الأمن القومي تُشير بهجومات جديدة في الداخل والخارج |
| NSA'in yakaladığı konuşmalarda yurt içi ve dışı saldırılar görüşülüyor. | Open Subtitles | المعلومات الآخيرة لوكالة الأمن القومي تُشير بهجومات جديدة في الداخل والخارج |
| - Bu benim son şansım! | Open Subtitles | انها فرصتي الآخيرة |
| Bu benim son epostam. | Open Subtitles | هذهِ الرسالة الآخيرة |
| İşler son zamanlarda çok stresliydi. | Open Subtitles | لقد كنت أعاني الكثير من التوتر في الآونة الآخيرة. |
| Son zamanlarda seninle konuşurken hiç rahatsızlık duymuyor. | Open Subtitles | . إنه لم يكلف نفسه عناء الحديث معك في الفترة الآخيرة |