| Ve bir yemin etti o iki adamı bulduğunda kanlarını atalarının topraklarına akıtacak böylece kabilesine dönebilecekti. | Open Subtitles | وقطع على نفسه عهداً حينما يعثر على الرجلين، سيسفك دمائهم على أرض الأجداد كي يتمكن من العودة إلى القبيلة |
| Ruh Tutucular tüm Atalarımızın ve büyüklerimizin ruhlarını tutarlar. | Open Subtitles | حراس الروح يبقوا على أرواحنا من أجل الأجداد القديمة |
| Sanirim bebegin tek dedesi ve ninesi olduklarina ve bebegi kendilerine saklayacaklarina cok mutlular. | Open Subtitles | أعتقد إنهم ربما يكونوا سعداء لكونهم زوج الأجداد الوحيدين. وأن يحصلوا علي الطفل لوحدهم. |
| Eğer bunlar var olma boyutları arasında kapana kısılmış Atalar ise belki bana bir şeyler anlatmak istiyorlardır. | Open Subtitles | و إذا كانت هذه هي الأجداد محاصرين بين مناطق مختلفة من الوجود ربما انهم يحاولون إخبارى شيئا |
| Bundan sonra onların rehberi sadece Yagahl'ın ataları olacaktı. | Open Subtitles | الأن فقط بركة الأجداد هي من تستطيع أن ترشدهم في طريقهم |
| Halkımın hayal ettiği gibi bir Ataların eve dönüşü değildi bu. | Open Subtitles | لم يكن هذا هو اللقاء مع الأجداد الذى كان يحلم به قومى |
| Muhtemelen Atalarımız bunu astronomik hesaplamalar için kullanmıştır. | Open Subtitles | ربما إستخدمها الأجداد لعمل الحسابات الفلكية |
| Tamam, 20 oyuncu, çarpı 2 anne ve babaları kardeşleri, çarpı 1,5 anneanne ve dedeleri çalışanlar, kilise mensupları %5 de yanlışlıkla gelse yapmam gereken kurabiye sayısı... 1,200! | Open Subtitles | حسنا، لقد اكتشفت 20 عضوا وكل منهم سيأتي مع و الديه الأخوة وا الأخوات، 1. 5 الأجداد |
| Şimdi, siz bütün büyükbaba ve büyükanneler babalar ve anneler... | Open Subtitles | الآن، جميعكم أيها الأجداد والجدات والآباء والأمهات |
| Siz bizim atalarımızsınız. | Open Subtitles | أنتم الأجداد |
| Derebeyi Kira, atalarının mabedine gitmek için bu gece ayrılıyor. | Open Subtitles | سيذهب السيد كيرا إلى معبد الأجداد هذه الليلة |
| Bir teori var: Bu olay atalarının toprağına bağlı olabilir, yumuşak değişkenler onların aforizmalarını etkileyeyip uzun yaşamalarını uzatmış olabilir mi? | TED | هنا نظرية تقول أنه يمكن لأولئك المرتبطون بأرض الأجداد والمتغيرات البسيطة التي تنعكس في أمثالهم تؤثر فعلا على طول العمر؟ |
| "300 yıl sonra, Afrika prensi denizlerden ortaya çıkar ve genç kızı atalarının geldiği yere geri sürükler." | Open Subtitles | لاحقا بعد ثلاث مئة سنة ينشق البحر عن الأميرة الأفريقية" "لتقطع رحلتها الأولى عبر الممر الأوسط الذي جاء منه الأجداد |
| Atalarımızın sırları sır kalmalı, | Open Subtitles | اسرار الأجداد يجب ان تبقى اسرارا |
| Yüzbinlerce yıl geriye dönerek, insanlığın başlangıcına kadar... Atalarımızın izini süreriz, fakat gerçekte, hikayemiz çok daha uzak bir zamana kadar genişlemektedir. | Open Subtitles | الآن يمكننا تتبع الأجداد إلى مئات الألاف من السنين... إلى فجر الجنس البشري. ولكن في الواقع فإن قصتنا تمتد إلى ذلك الوقت. |
| Atalarımızın ataları ne yapmışsa sadece onu yapmak. | Open Subtitles | ما فعله الأجداد العظام لأجدادنا العظام |
| Bu Cumartesi idi, çocukları vardı dedesi bakım. | Open Subtitles | كان يوم أحد, والأطفال كانوا في رعاية الأجداد. |
| Cinsiyet değiştiren birisiyle dedesi ve ninesinin arasını yapmaya çalıştın mı hiç? | Open Subtitles | هل توسطت يوماً بين زوجين متحولين جنسياً و بين الأجداد ؟ |
| Atalar bir şeyler yapacaktır. | Open Subtitles | سوف يفعل الأجداد شيئا |
| Atalar seni öldürmemi istemiyorlar. | Open Subtitles | الأجداد... (يضحك بهدوء) أنهم لا يريدون لي أن أقتلك. |
| ataları, bunlar gibi içi oyulmuş ağaç gövdeleri içinde kürek çekerek mi geçtiler. | Open Subtitles | سواء أبحر الأجداد في جذوع أشجار مفرغة مثل هذه |
| Bazılarımız eğer Ataların şehrinden geliyorsanız umuyorlar ki... | Open Subtitles | بعضنا كانوا يأملون ، أيضا ، إذا كنت قد جئت من مدينة الأجداد |
| Atalarımız, liderlik için seni seçtiler. | Open Subtitles | لقد إختارك الأجداد وسنقف بجوارك |
| Şuna baksana. Artık dedeleri askere alıyorlar. | Open Subtitles | ، أنظروا لهذا الشخص فقد بدأو في تجنيد الأجداد |
| Veli-öğretmen toplantısı. Ebeveyn için. büyükbaba değil. | Open Subtitles | مؤتمر الأباء والمعلمون، إنه الأباء وليس الأجداد. |
| Siz bizim atalarımızsınız. | Open Subtitles | أنتم الأجداد |