| Bağırsakları çıkarmak şiddetli görünebilir ancak deniz hıyarları sadece birkaç hafta içinde bağırsak reaksiyonlarından kaybettiklerini yenileyebilir. | TED | قد تبدو عملية نزع الأحشاء جذرية، لكن باستطاعة خيار البحر تجديد ما فُقد بسب رد فعله الغريزي في غضون أسابيع قليلة. |
| Fotoğraf çekimlerimizden kalan sahte bağırsak ve kan var. İşte bu fena. | Open Subtitles | ونحَصل على كُلّ ذلك الدمِّ على الأحشاء المزيفة مِنْ عرض الشرائح |
| Sanırım bu, dev bıçağını ve her yanında bağırsaklar olan önlüğünü açıklıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يُبين السِكينة الضخمة الأحشاء في كُل غطائك |
| bağırsaklar teraziye boş yere konmamıştır. | Open Subtitles | أعني: لم يكن ترك الأحشاء على الميزان عرضيًّا |
| Tıpkı tavuğun kalçası, bağırsağı ve iç organları gibi. | Open Subtitles | دبقة مثل أفخاذ الدجاجِ، الأحشاء والمصارين. |
| Ona göre akıl kafada, tutku ise bağırsakta yatar. | Open Subtitles | قال أن المنظق يقبع في الرأس أما الشغف ففي الأحشاء. |
| Bağırsaklarla ilgili bir şeydi. | Open Subtitles | هناك شيء ما بخصوص الأحشاء |
| Kafamı toplamalıyım. bağırsaklarını içeri sokup karnını diktim. - Ama onu hastaneye götürmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً لقد أعدت الأحشاء مكانهاو خيطت الجرح لكن يجب أن نذهب به الى المستشفى |
| Ameliyat başarılı geçti. Neredeyse 30 cm. büyüklüğünde çürümüş bağırsak çıkardılar. | Open Subtitles | سارت الجراحة بخير استأصلوا جزء كبير من الأحشاء الميتة |
| Tüm hayatın cerrahi olmuş olsa bile, bu yemek masasında bağırsak muhabbeti yapabileceğin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حتى ان كانت جراحة حياتك كلها ، هذا لايعني ان عليك التحدث عن الأحشاء على مائدة العشاء. |
| Deri yüzme, bağırsak çıkarma beni aşan şeyler. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمّل كلّ ذلك السلخ وإخراج الأحشاء. |
| Hepimiz bir noktada, muhtemelen gıda zehirlenmesi ya da kirli sudan, mutsuz bağırsak mikroplarının gazabına uğradık. | TED | لقد شهدنا جميعاً الحنق الذي تسببه ميكروبات الأحشاء التعيسة في مرحلة أو أخرى، ربما بسبب التسمم الغذائي او المياه الملوثة |
| Terazideki bağırsaklar, yılanlı kurban ve dört atlı. | Open Subtitles | الأحشاء على الميزان، وضحيّة الأفاعي، والفرسان الأربعة |
| Terazideki bağırsaklar, yılanlı kurban ve dört atlı. | Open Subtitles | "الأحشاء على الميزان، وضحيّة الأفاعي، والفرسان الأربعة" |
| bağırsaklar ve beyin. | TED | الأحشاء والدماغ. |
| Her Çarşamba ve Pazar gelirim ve iç organları alırım. | Open Subtitles | آتي الى هنا كل أربعاء و أحد لتحميل الأحشاء |
| İç organları, biyolojik tehlike torbasına koyarım. | Open Subtitles | أنا دس الأحشاء في كيس واقية. |
| Düşündüm de, en azından Bağırsakları yanımda götürürüm. | Open Subtitles | أعتقد أنى سآخذُه مَعي ، الأحشاء وكُلّ شئ |
| Bunun nedeni hızlı şekilde atılmadıkça et bağırsakta tıkanacaktır. | Open Subtitles | هذا لأن اللحم سيقُلّ تعفنه في الأحشاء إذا مرّ فيها سريعاً. |
| O hain bağırsaklarını başka bir gün dökerim. | Open Subtitles | وسوف أنشر تلك الأحشاء الخائنه على الأرض في يومٍ أخر |
| Ne zaman gözlerimi kapasam, uçuşan kurşunlar, kan ve iç organlar görüyorum. | Open Subtitles | اسمع ، كلما أغلقت عيناي أرى الرصاصات تتطاير و الدماء و الأحشاء |