| Şimdi geriye baktığımda, nakil aslında işin en kolay kısmıydı. | TED | الآن عندما أنظر للوراء، أدرك بأن الزراعة كانت الجزء الأسهل من الأمر كله |
| Senin için konuşması kolay. Yakıp yıkmak için şimşeklerin var. | Open Subtitles | الأسهل من ذلك أن تقول أنك سوف تطفئ الأنوار. |
| Senin lanet sorununun en kolay kısmıydım, ve sen beni öldürmeye çalıştın? | Open Subtitles | أنا الجزء الأسهل من مشكلتك كلها وتريدين قتلي؟ |
| İnsanları affetmek, işin kolay kısmı. | Open Subtitles | مسامحة الأخرين هو الجزء الأسهل من هذه العملية |
| Boynunu kırmaktan daha kolay olan tek şey büyülü yaşam yüzüğünü çıkarmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الأسهل من كسر رقبتك هو نزع خاتمك السحريّ. |
| Ama başkasıyla kolay olanı yaşamaktansa seninle zora göğüs germeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أُفضل بأن أفعل الصعب معك عن الأسهل من غيرك. |
| Sayıca üretimi daha kolay olan plütonyum bombası ise kullanılmadan evvel denenmeliydi. | Open Subtitles | قنبلة البلوتونيوم وهى الأسهل ... من ناحية الأنتاج الكمى كان لازاماً تجربتها قبل ... الأستقرار على رأى بأستخدامها |
| Kendimi öldürmekten kolay olan_BAR_tek şey bu. | Open Subtitles | الشىء الحيد الأسهل من ذلك هو قتلى نفسى |
| Bu kısım işinin en kolay kısmı. | Open Subtitles | إنه الجزء الأسهل من عمــلك,أتفهمين؟ |
| Hileli oyunlar alt edilmesi en kolay oyunlardır. | Open Subtitles | .ألعاب الرمي هي الأسهل من ناحية الفوز |
| Çiftlerin arasında tek olmak daha kolay değil mi? | Open Subtitles | ألا ؟ معاً عازبين نكون أن الأسهل من ! |