| Tv dizisi Tatlı Cadı, o da Siyah beyaz mıydı? | Open Subtitles | البرنامج التلفزيوني سَحرَ، هَلْ ذلك في الأسودِ والأبيضِ أَو اللونِ؟ |
| Bir şansı daha hak etmek için inanılmaz çalıştım. Orada sadece Siyah ve beyaz. | Open Subtitles | عَملتُ بجدّ لإثْبات أنا أَستحقُّ آخراً فرصة هناك الأسودِ والأبيضِ |
| Bu profesör, hukuku Siyah ve beyaz olarak görenlerin, başarılı olacağını; siyahı beyazdan ayıramayanların, çakacağını; ama siyahı beyazdan ayırmakla kalmayıp, bütün grileri de görenlerin, sonsuza dek lanetleneceğini söyledi. | Open Subtitles | قالَ البعضَ يَرونَ القانون في الأسودِ والأبيضِ. هم يُغرّمونَ. البعض لا يَستطيعونَ الإخْبار الأسود مِنْ الأبيضِ. |
| İçimde bir zenci yarağı mı? | Open Subtitles | ماذا تَقُولُ؟ زبر الرجل الأسودِ في طيزي؟ |
| Bütün sabahımı o zenci baş çavuşu aramaya harcadım. | Open Subtitles | ضيعت كُلّ الصباح في البحث عن ذلك الرئيسِ الأسودِ |
| En azından Siyah kuşak hakkında yalan söylemiyormuş. | Open Subtitles | على الأقل هو ما كَانَ يَكْذبُ حول ذلك الحزامِ الأسودِ. |
| O Siyah polis oralara sık sık geliyor olmalıydı. | Open Subtitles | ذلك الشرطي الأسودِ لا بدَّ وأنْ جاءَ حول نظامي المشاريعَ |
| Siyah çelikten pençeleri, karanlık gece gibi kürkü, ateş gibi parlayan gözleri cehennem çukurundan çıkmış mücevher gibidir. | Open Subtitles | مخالب الفولاذِ الأسودِ أحرقت هذه الليلة المظلمةِ. عيناه تتوهجان بالحمرة، فكه مِن حفرةِ الجحيمِ بنفسها. |
| Siyah Pipo Operasyonu bir NEAT gözetim programı olarak başladı. | Open Subtitles | ورد عمليةِ الجبلي الأسودِ بَدأَ كمراقبة لطيفة البرنامج. |
| Bu arada Siyah Pipo Operasyonu'nun açığa çıkmasının arkasında yatan kişi olduğu sanılan ve aynı zamanda Jason Bourne olarak da bilinen David Webb'in durumu hala gizliliğini koruyor. | Open Subtitles | فيهذهالأثناء،حواشيلغزِ مصير ديفيد وَب، مَعروفكذلكبِ جيسن بورن، المصدر وراءالتعرّضَ برنامجِ الورد الجبلي الأسودِ. |
| Babamın o Siyah elbiseyi giyip o eve girmesinin sebebi bu. | Open Subtitles | هو السبب الذي جعل أبي يلبس هذا الزيِّ الأسودِ ويقتحمَ ذلك البيتِ |
| Nick ile Amber Rowe'un dairesinde bulduğumuz Siyah mini elbiseyi inceledim. | Open Subtitles | فَحصتُ ذلك اللباسِ الأسودِ الصَغيرِ الذي نيك وأنا وَجدتُ في الكهرمانِ رو الشُقَّة. |
| Şimdi ya buradan def olup gidersin ya da o Siyah ortağın gibi sen de işini kaybedecekler listesine girersin. | Open Subtitles | الآن، أنت أمّا أخرُج مِن هُنَا، أَو أنت سَتَنضمُّ إلى ذلك شريكِ الوتدِ الأسودِ لك على خَطِّ البطالةَ. |
| Söylemeleyimki, bir burgerin tadı, onu yeni Siyah baban satın aldığında, daha lezzetli oluyor. | Open Subtitles | أنا رأي gotta , a بيرجر فقط يَذُوقُ مراهناً عندما هو مُشتَرى لَك مِن قِبل أَبِّكَ الأسودِ الجديدِ. |
| Üye adları Siyah mürekkeple yazılıdır. | Open Subtitles | أسماء عضو طَبعَ بالحبرِ الأسودِ. |
| Spike, Lewis, Siyah nokta sizin. | Open Subtitles | المسمار، لويس، نظرة على الأسودِ. |
| Yayu, hatırlıyor musun, sen çocukken sana Siyah ve beyazın hikayesini anlatmıştım? | Open Subtitles | Yayu، تَتذكّرُ، متى أنت كُنْتَ شاب، أخبرتُك قصّةَ الأسودِ والأبيضِ؟ |
| - Evet, Götümde bir zenci yarağı istiyorum! Oh, erkeğim! | Open Subtitles | قُولْيها نعم,زبر الرجل الأسودِ في طيزي |
| Götümde bir zenci yarağı istiyorum... | Open Subtitles | أوه زبر الرجل الأسودِ في طيزي |