| Şuna inanıyoruz; 12 Afrika ülkesinde ve Amerika Kıtaları'ndan Pasifik'e kadar trahomu yok edebiliriz. | TED | حسن، نؤمن أنه يمكننا أن نقضي على التراخوما في 12 بلدًا إفريقيًا وفي أرجاء الأمريكيتين وفي أنحاء المحيط الهادي كلها. |
| Bu arada Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Avrupa'daki tüm üretim fazlası kalorileri yalnızca Hindistan, Çin ve Afrika'ya ihraç ettiğimizi varsayıyor. | TED | وهذا بفرض أخذ كل السعرات الحرارية الفائضة المنتجة في الأمريكيتين وأوروبا وتصديرها فقط إلى الصين والهند وإفريقيا. |
| Umut ediyoruz ki, bizim Maestromuzun bütün Amerika'daki tüm ülkelerde orkestrası olmasını umut ediyoruz | TED | ونحن نأمل يوماً أن يكون لدينا قائدنا المايسترو وأن يكون هنالك أوركسترا في جميع دول .. الأمريكيتين |
| Bugün Sor Juana Amerika'daki ilk feminist olarak kabul edilmektedir. | TED | اليوم، اعتُرف بسور خوانا كأول نسوية في الأمريكيتين. |
| Tahminlere göre Amerikalardaki en zengin dokuzuncu aileyiz. | Open Subtitles | يقدر البعض أن العقار يمثل تاسع أكبر ثروة عالية في الأمريكيتين |
| Avustralya'ya, japonya'ya ve nihayet Amerika'ya ve başka taraflara pek çok istikamette dallanmalar oldu. | Open Subtitles | إلى أوربا، وبقية آسيا وأوراسيا وإلى الجنوب ثم إلى أستراليا واليابان في النهاية إلى الأمريكيتين في الجانب الآخر |
| Kosta Rika kıyısında, mangrovların arasında, ...tüm Amerika kıtalarının en zeki maymunlarından biri yaşar. | Open Subtitles | على ساحل كوستاريكا، بين أكناف شجر المانجروف، يعيش واحداً من أذكى القرود في كلتا الأمريكيتين بأسرهما. |
| Burada Amerika'da sınırsız miktarda ucuz toprak vardı ve Avrupa'da şeker, kahve ve tütüne aşırı miktarda talep vardı. | Open Subtitles | هنا في الأمريكيتين ، لديك كميات غير محدودة من الأرض الرخيصة وفى أوروبا ، هناك طلب متنامي على السكر والقهوة والتبغ |
| Onlar iki Amerika kıtasının hikayesindeki son bölümün yaşayan kanıtlarıdır. | Open Subtitles | إنها أدلة حية للحلقة الأخيرة في قصة الأمريكيتين |
| Bugün devam eden kıta hareketleri Amerika'yı batıya, Eski Dünya'dan uzağa taşımaya devam ediyor. | Open Subtitles | اليوم ، الحركة القارية تعني أن الأمريكيتين تستمران في إنجرافهما نحو الغرب من العالم القديم |
| Amerika'daki en büyük İspanyol define gemisi. | Open Subtitles | أكبر كنز في سفينة شراعية أسبانية في الأمريكيتين |
| Bu ister acımasız Meksika uyuşturucu karteli Zeta olsun, Amerika'da uyuşturucu ticareti ile sebep oldukları şiddet ile aileleri parçalayan, ve para aklama için bu şirketleri kullanan. | TED | سواء كانت عصابة المخدرات المكسيكية عديمة الرحمة الـ زيتاس التي تستخدم الشركات المجهولة لغسيل أرباحها بينما عنفهم المرتبط بالمخدرات يمزق المجتمعات في الأمريكيتين إلى أشلاء. |
| Diğeri, Amerika, Doğuya 8000 km. | Open Subtitles | آخرون: الأمريكيتين 8,000 كم شرقاً |
| Daha sonra Amerika kıtalarının, Avrupa ve Asya'dan depremler ve tufanlar yüzünden koptuğunu yazdı. | Open Subtitles | على جانبي المحيط الأطلسي. كتب لاحقاً أن الأمريكيتين كانتا تتباعدان من أوروبا و أفريقيا بواسطة الهزات الأرضية و الفيضانات. |
| AMERİKA KITASININ OLİMPİYAT FİNALİSTLERİYLE YARIŞTI. | Open Subtitles | rlm; ليشارك في المسابقات المؤهلة للأولمبياد rlm; في الأمريكيتين. |
| Yani asil hikayem... Amerika'daki genel yakinsama hakkinda. Avrasya'ya yakinsama hikayesi. | TED | لذا قصتى هى كما هو الحال للإلتقاء والتجمع فى الأمريكيتين هو أيضاً يحدث فى أوراسيا ( أوربا وآسيا ). |
| Bu orospu çocuğu, Marco ile birlikte köprünün Amerika tarafında ve üzerinde bir bomba var! | Open Subtitles | ذاك اللعين لديه (ماركو) على جسر الأمريكيتين. ومعه قنبلة. |
| Londra'da 12 peni çalmanın cezasının idam olduğu günlerde Amerika merhametin sembolü oldu. | Open Subtitles | في الأيام التي كان من الممكن أن تُشنق في (لندن) بسبب سرقتك لـ12 قرشاً، أصبحت الأمريكيتين رَمْزاً للّرحمة. |
| Sonuç şu; ya Joseph Guthrie Amerikalardaki en şanslı 10 adamdan biri. | Open Subtitles | يخبرني أنه إما أن (جوزيف غوثري) من بين أكثر 10 رجال حظاً في الأمريكيتين |