| Sanki sana bir şey yapmasını istiyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كان الأمر اشبه باخبارك ايها انك تريدينه ان يفعل شيئا |
| Burada böyle şeyler görmüyoruz. Bir istifçi için ayakkabı kutusu bulmak gibi. | Open Subtitles | الأمر اشبه بعلب الأحذية لمريض جمع الأشياء |
| Ama bana göre gökyüzüne dokunmak gibi. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لي، الأمر اشبه بلمس السماء. |
| "Selam, çok çekiciyim ama aynı zamanda bir hayvanım" gibi. | Open Subtitles | الأمر اشبه ب: انا محبوب ولكن حيوان ايضاً |
| Motorla arabaya vuruyoruz ve kaza gibi gösteriyoruz. | Open Subtitles | سنقوم بعمل اصطدام بينهم لنجعل الأمر اشبه بالحادث عندما تتوقف الشاحنة سوف يخرج السائق |
| Rahibeye, prezervatif alabilir miyim demek gibi bir şey. | Open Subtitles | اوه لا تكترث الأمر اشبه بأن تطلب واقٍ ذكري من راهبة |
| Köpeğe daktiloda yazmayı öğretmek gibi. | Open Subtitles | الأمر اشبه بتدريب كلب لاستخدام الة كاتبة |
| Bu nefes almak için para ödemek gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر اشبه بأخذ مال على التنفس. |
| Kaybolmuş gibi. | Open Subtitles | الأمر اشبه باختفائها |