| Seçim bu hafta olan en büyük olay değildi, ne demek? | Open Subtitles | ماذا تعني أن الأنتخابات ليست الشيء الأهم الذي حصل هذا الأسبوع؟ |
| Eğer yaklaşan Seçim için endişelerin varsa bunu halledebiliriz, beraberce. | Open Subtitles | اذا كنت تخشى من شئ قادم في الأنتخابات فيمكننا تولي ذلك معاً |
| Ve sen, Bay kongre adayı, gelecek seçimlerde neler olacağını izle. | Open Subtitles | و انت يا سيدى عضو الكونجرس سترى ماذا يحدث الأنتخابات القادمه |
| Tennessee halkı bu dileğimi seçimlerde bana bağışlayabilir. | Open Subtitles | بالطبع.. المواطنين الطيبين من تينيسى ربما يمنحونى هذه الرغبه فى الأنتخابات القادمه |
| İlk seçimi kazandığın geceye geri dönelim. | Open Subtitles | خذنا إلى ذكريات لّيلة الأنتخابات الأولية. |
| En azından bir sonraki seçime kadar. | Open Subtitles | آجل . حتى الأنتخابات القادمة ماذا تريد ؟ |
| Geçen hafta gördüğünüz gibi, 1840 seçimleri kısmen fırtınalıydı. | Open Subtitles | كما رأيتم الأسبوع الماضي كانت الأنتخابات حماسية |
| İlk seçimin olduğu gece. | Open Subtitles | ليلة الأنتخابات الأولية. |
| Seçimler bu kadar yakınken deli bir polis eskisiyle uğraşamazdım. | Open Subtitles | مع قرب الأنتخابات, لايمكننى ان اتسبب فى مشاكل مع ضابط مفصول مجنون |
| Yinede Seçim sonrasını beklesen iyi olur. | Open Subtitles | . مع ذلك , الأفضل أن ننتظر بعد الأنتخابات |
| Seçim sonuçları belli olana kadar babanızın yanında kalacağım, sonra ikimiz beraber buraya döneceğiz. Durumundaki tüm değişikleri bana mektupla bildir. | Open Subtitles | سأكون مع أبيك وعند الإنتهاء من الأنتخابات نحن الأثنان سنعود سوية أكتبي لي عن أي تغير |
| Sevgili dostum, son Seçim sonuçlarının sana vermiş olması gereken büyük mutluluk üzerine seni içten kutlarım. | Open Subtitles | صديقي العزيز أهنئك بإخلاص على التفوق في الأنتخابات الأخيرة الفخر لك على كل ما تحملته |
| Seçim sonuçlarından memnun musun, Kyle? | Open Subtitles | أأنت سعيد بنتائج الأنتخابات الليلة الماضية؟ |
| Ben öyle düşünmüyorum. Eğer var olan kriz halinin bir kaç ay daha sürmesine izin verilse önümüzdeki seçimlerde partimizin olumlu bir sonuç alacağına kesin gözüyle bakılabilirdi. | Open Subtitles | هذه الأزمة يجب ان تطول لشهور، ضمان لحزبنا نتيجة إيجابية في الأنتخابات القادمة |
| Ramiz, İslamad'da yaptığı açıklamada gelecek seçimlerde sivil aday olabilmek için, ordudan istifa edeceğini duyurdu. | Open Subtitles | لقد ذكرَ في اِسلام آباد بأنهُ سيستقيل من الجيش, مشيرا الى أنهَ يعتزم الوقوف كمدني في الأنتخابات المقبلة |
| Polonya'daki grevler Haziran 1989'daki genel seçimlerde itiraz hakkı tanınmasını sağladı. | Open Subtitles | الأضرابات فى (بولندا) أدت بنقابة التضامن للأشتراك فى الأنتخابات العامة فى يونيو 1989 |
| seçimi az farkla kazanmaktan daha fazlasını istiyorsun. | Open Subtitles | لكن حينما تكون الأنتخابات قريبة، يتعيّن القيام بما بتعدى ذلك. |
| Ittifak bu seçimi kaybedersek bozacaktır. | Open Subtitles | ذلك النسيب سوف يُكسير الزواج عندما يخسروا الأنتخابات. |
| seçime daha bir hafta var. | Open Subtitles | حسناً، الأنتخابات ستكون بعد أسبوع |
| 6 hafta içinde tekrar seçime gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | كان يجب أن يدخل الأنتخابات بعد 6 أسابيع |
| Jamaikalı, ha? Ordaki seçimleri okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت لتوي عن الأنتخابات هناك |
| Evet, ilk seçimin olduğu gece. | Open Subtitles | -أجل تلكَ اللّيلة ، الأنتخابات الأولية . |
| Büyü artık. Seçimler yaklaşıyor. Kadın bir seçmen, görünüşe göre de zengin bir seçmen. | Open Subtitles | فالترتقي ، الأنتخابات قادمة إنها ناخبة ، و يبدو أنها غنية. |