Çavuş, telsizden Çocukları eve götürecek otobüsler ayarla. | Open Subtitles | الرقيب، والحصول على الراديو وتنظيم بعض الحافلات لاتخاذ الأولاد في المنزل. |
O gelmeden seni ve Çocukları güvenli bir yere götürmeliyiz. Derine, unutma! | Open Subtitles | يجب أن نحرص على أن تكوني أنتِ و الأولاد في آمان قبل أن يأتوا. |
Çocukları hizaya sokar, derslere zamanında girmelerini sağlardım. | Open Subtitles | أُجعل الأولاد في الخط، أتأكد من وصولهم إلى الفصول في الوقت المناسب |
Böylece Çocukların sınıfta nasıl olduklarını bileceğim. | Open Subtitles | لكي يمكنني أن أعرف مقدار عمل الأولاد في قاعات الدرس |
Ben Çocukların yemeklerini dışarı koyacağım. | Open Subtitles | لم أرى ذلك سأذهب وأدع طعام الأولاد في الخارج |
Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü okulda onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |
Oğlumun doğum gününde Çocukları eğlendirecek birini arıyorum. | Open Subtitles | انا ابحث عن شخص للترفيه عن الأولاد في حفلة عيد ميلاد ابني |
İyi bir mahallede yaşayabilmek, Çocukları her yaz tatile çıkarmak için "yıka giy" kıyafetler giydim. | Open Subtitles | لقد لبست المستعمل لكي نتمكن من العيش في حي راقٍ لكي نتمكّن لأخذ الأولاد في إجازة كل صيف |
Böyle kasabalarda Çocukları her zaman bulabileceğin yerden tabii ki. | Open Subtitles | نفس المكان الذي تجد فيه الأولاد في مدينة كهذه |
- Söylemiştin. Sonra da ertesi gün Çocukları alacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بهذا, وأخبرتني بانك ستستقبل الأولاد في اليوم الذي يليه |
Şu anda beraber okuduğun Çocukları salak mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن الأولاد في فصلك أغبياء وهم بنفس عمرك ؟ |
Kim Seok Hyeon'un Çocukları kampa götüreceğini duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت بأن المخرج كيم سوك هيون سيأخذ الأولاد في رحلة تدريبيه؟ |
Çocukları bakımevine bırakıp birkaç randevuyu erteleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أترك الأولاد في الرعاية وأقوم بتأجيل بعض المواعيد |
Bir miktarını Çocukların okulu için ayırmalıyız. | Open Subtitles | بالتأكيد, علينا أن نضع القليل من أجل الأولاد في حساب ائتماني |
Sekizinci sınıftaki Çocukların çoğu en sevdikleri beyzbol oyuncusuna takardı kafayı. | Open Subtitles | كان معظم الأولاد في الصفّ الثامن مهووسين بلاعبي كرة المضرب المفضّلين عندهم |
Ebeveyni hasta olan Çocukların takıldığı bir sitede milleti ağına düşürmeye çalışarak ne tür bir oyun oynadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما هي هذه العبة المريضة التي تلعبينها تتسكعين مع الأولاد في مواقع الانترنيت للأهل المرضى |
Çocukların okulda benim sağlık kitaplarıma neler yaptığını tahmin edersin o zaman . | Open Subtitles | عليك أن ترى ماذا يفعل الأولاد في كتب الصحة في مدرستي |
Mahalledeki Çocukların yarısı tacize uğramıştı. | Open Subtitles | نصف الأولاد في الحيّ الذي كنت أعيش به تعرضوا للتحرّش |
Çocukların sınavlarda başarılı olması mı, yoksa daha yaratıcı olup matematikten hoşlanmaları mı? | Open Subtitles | أن ينجح الأولاد في الامتحانات المعيارية أو أن يكونوا أكثر ابتكاراً وأن يؤدي ذلك إلى حبهم للرياضيات؟ |
Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü onlarla baş edebilen tek öğretmen benim. | Open Subtitles | الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم |