| Bildiğiniz gibi evlilik, hafife alınmaması gereken bir birlikteliktir. | Open Subtitles | الزواج كما نعرف، وحدة يجب عدم الإستخفاف به |
| Yangın hafife alınacak bir şey değildir çocuklar. | Open Subtitles | الحرائق ليست أشياء يمكننا الإستخفاف بها علي الإطلاق. |
| Margaux'nun harekete geçmesi hafife alınamaz. | Open Subtitles | الحركه التي قامت بها مارغو لايمكن الإستخفاف بها |
| Karalama kanunlarının insanların hayatından daha önemli olduğunu söylemek istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً، أنتِ تقولين أساساً أن قوانين الإستخفاف أكثر أهمية من حياة الناس |
| Beni dinleyin. Harry'i küçümsemeyi bırakın. | Open Subtitles | (إستمعي إلي، توقفوا عن الإستخفاف بذكاء (هاري |
| İşimizin çok önemli olduğunu kimse inkar edemez ama aynı zamanda değer vermemiz gereken sevdiklerimiz var. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد أن ينكر أهمية عملنا، لكننا أيضاً لدينا أحبائنا الذين لا يمكننا الإستخفاف بقيمتهم. |
| Sen hafife alınmayacak adam mısın? | Open Subtitles | هل أنت رجل لا ينبغي الإستخفاف به ؟ |
| Nasıl olur da bu diyet olayını bu kadar hafife alırsın? | Open Subtitles | كيف تتجرئين على الإستخفاف بالرجيم؟ |
| Belki de onları hafife almamalısınız. | Open Subtitles | ربما لا يجدر بك الإستخفاف بهم. |
| Sizi hafife almamayi ogrendim, Mr Turner. | Open Subtitles | لقد تعلمت عدم الإستخفاف بك, سيد (تيرنر). |
| Özür dilerim Sook. Durumu hafife almak istemiyorum. | Open Subtitles | آسف يا (سوكي)، لم أقصد الإستخفاف بمحنتك هذه. |
| Beni küçümsemeyi kes! | Open Subtitles | توَقّف عن الإستخفاف بي! |
| Değer vermemiz gereken sevdiklerimiz var. | Open Subtitles | أننا نمتلك أحباء لا يمكننا الإستخفاف بقيمتهم؟ |