| Bu yerel girişimci yeteneklerden yararlanmak ve onların potansiyellerini açığa çıkarmak oluyor. | TED | ذلك يعني كيف يمكن الإستفادة من مواهب رجال الأعمال المحليين وتفجير طاقات الناس المكبوتة. |
| Ben hallederim. Sizin erkekçe istifleme becerinizden yararlanmak istemiyorum. | Open Subtitles | سأتولى ذلك، لا أريد الإستفادة من مهاراتك الرجالية الدفينة. |
| Ve biz bu dersleri kendi hayat hikâyemizi oluşturmak için kullanabiliriz. | TED | وبالإمكان الإستفادة من هذه الدروس لصياغة قصص حياتنا الخاصة |
| Bu problemini çözmez biliyorum ama geçici bir şeye ihtiyacın olursa sette her zaman fazladan bir yapım asistanı kullanabiliriz. | Open Subtitles | أعلم أن ما سأقوله لن يحل المسألة ، لكن إن رغبتي بوظيفة مؤقتة فنحن دائماً نستطيع الإستفادة من عامل مؤقت في الفريق |
| Benzer bir şekilde, doğru tasarımdan fayda sağlayan her insan ona ulaşmak konusunda bir o kadar talihsizdir. | TED | و بالمثل، الأشخاص الأكثر إمكانية على الإستفادة من التصميم الجيد غالبا ما يكونوا الأقل وصولا إليه. |
| Her zaman yardımını kullanabilirim. | Open Subtitles | أتعلم , بوسعي دائماً الإستفادة من مساعدتك |
| Yani evet, birisinin annesiyim ve ikisinden birini kullanabilirsin. | Open Subtitles | لذا أجل, أنا أم شخص ما و يمكنكي الإستفادة من واحدة الأن لأنه, بصراحة, أنتي فوضة |
| Senin gibi bir şampiyonun başkasının açıksözlülüğünden yararlanmak istemesine neden şaşırmadım acaba? | Open Subtitles | لمَ لست متفاجأ كبطل مثلك يود الإستفادة من إنفتاح شخص ما؟ |
| "Sayın Beyefendi, Bay Benedict Farley tavsiyenizden yararlanmak ister. | Open Subtitles | " سيدي العزيز , السيد "بينديكت فارلي) (يريد الإستفادة من نصحيتك |
| Sadece yeteneklerinden yararlanmak istiyorum Nell. | Open Subtitles | أنا فقط أريد الإستفادة من مهاراتك (نيل) |
| Çin'e karşı sert çıkış şu an popüler mesele ve bunu avantajımız olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | موقف متشدد تجاه الصين على العلن بإمكاننا الإستفادة من هذا |
| - Evet. Reklam için kullanabiliriz. | Open Subtitles | أجل,يمكننا الإستفادة من الضجة الإعلامية. |
| Şimdi bunu kullanabiliriz. | Open Subtitles | و الآن بإمكاننا الإستفادة من ذلك بإمكاننا نصب فخ لهم |
| Antik Çin felsefesinde insanoğlu doğanın bir parçası olarak değerlendirilir ve onun bilgeliğinden fayda sağlayabilir. | Open Subtitles | في الفلسفة الصينية القديمة، الرجل إعتبر جزء من العالم الطبيعي وقادر على الإستفادة من حكمته. |
| Sonuç olarak da, Diğerlerinin fikirlerinden yararlanamıyorlar ya da başkalarının hatalarından öğrenemiyorlar-- diğerlerinin bilgeliğinden fayda sağlayamıyorlar. | TED | وكنتيجة، لا يمكنهم أن يزيدوا على أفكار الآخرين أو أن يتعلموا من أخطاءهم -- الإستفادة من حكمة الآخرين. |
| Hademelerimiz oldukça yoğun, ben de düşündüm ki cezaya kalan öğrencilerimizi kullanabilirim. | Open Subtitles | حاجب المدرسة غرق لذا فكرت أنه يمكننا الإستفادة من المحتجزين |
| Tamam el bombalarını unutun. Dinamit de kullanabilirim. | Open Subtitles | حسناً, إنسى القنابل يمكنني الإستفادة من المتفجرات |
| Onun popülerliğini rahatlıkla kullanabilirsin. | Open Subtitles | فسيمكنك حينها الإستفادة من شعبيته |
| Uh, bunu ikinci bir el olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ الإستفادة من مساعدتي. |