O gidince dolabı açtım ve bütün eski nedime elbiselerini gördüm. | Open Subtitles | و لقد رأيت كل ألبسة الإشبينات التي لدي في الخزانه .. |
Her gittiğim düğünde en az bir nedime ayarlarım. | Open Subtitles | لم أذهب إلى زفاف و إلا على الأقل ضاجعت واحده من الإشبينات |
Arka tarafta aile, nedime ve sağdıç için uzun bir masa daha var. | Open Subtitles | وغرفة كبيرة في الخلف للعريسين،الآباء،الإشبين و الإشبينات |
Tıpkı bira aldatmacası, nedime aldatmacası "ön cebindeki şişkinlik eski moda cep telefonundan ibaretmiş" aldatmacası gibi. | Open Subtitles | فهي مضللةٌ مثل نظرات البيرة ونظرات الإشبينات |
Bize sürekli başka kültürlerdeki nedime geleneklerini anlatıp duruyor ve hepsi de soyunup birbirini yıkamayı içeriyor. | Open Subtitles | فهي ما تنفكُ تخبرنا قصصاً عن تقاليد الإشبينات في الثقافات الأخرى |
nedime kıyafetini getirmiştim. | Open Subtitles | أنا هنا لاسلم فساتين الإشبينات |
Penny ile Bernadette, bensiz nedime elbisesi alışverişine gitmişler. | Open Subtitles | بيني) و (برناديت) ذهبتا لشراء) فساتين الإشبينات بدوني |
nedime ve gelin. | Open Subtitles | الإشبينات والعروس |