ويكيبيديا

    "الإكراه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Baskı
        
    • zorla
        
    • Aşırı stres
        
    Bugün, psikiyatri yanlısı fakat Baskı karşıtı olduğumu söylemek isterim. TED و أود أن أقول أنني اليوم أوافق الطب النفسي و لكنني ضد الإكراه
    Bence Baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. TED لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب
    Baskı olduğunu ispatlayamayız. Elimizdekileri tekrar gözden geçirelim, tamam mı? Open Subtitles لا يمكننا إثبات الإكراه لنرى ما لدينا، حسناً؟
    -Bunu söylerken, kendinizi biraz Baskı altında hissediyor olabilir misiniz? Sonuçta o sizin patronunuz. Open Subtitles منذ هي رئيسُكِ، تَشْعرُ الإكراه لقَول ذلك؟
    Belki Baskı altındaki bir CIA ajanı öyle bir kartı alabilir. Open Subtitles من المفترض وكيل وكالة المخابرات المركزية تحت الإكراه الصحيح يمكن أن يحصل على مثل هذه البطاقة الرئيسية.
    "İtirafının Baskı altında yapıldığından reddedildiğine" dair bir mahkeme kararı var elinde. Open Subtitles لديه أمر من المحكمة يقضي بأنه أعترف تحت الإكراه
    Baskı altında kabul ettiğimi sen de çok iyi biliyorsun. Open Subtitles . تعرف تماما أنني وافقت على ذلك تحت الإكراه
    Tecrit, maksimum güvenlik, son derece Baskı... Open Subtitles تأمين , الحد الأقصى من الأمن , الإكراه المدقع.
    Evlilik sözleşmenizin Baskı nedeniyle geçersiz olacağını duymak iyi gelecektir. Open Subtitles ستسرّك معرفة أن اتفاقيتك لما قبل الزواج بصدد الإبطال بسبب الإكراه
    - Olay yerinde DNA izi yok tek görgü tanığı ve Baskı altında kabul var. Open Subtitles لا يوجد أي دليل من الحمض النووي في مسرح الجريمة. شاهد عيان واحد, الاعتراف تحت الإكراه.
    Ceza alacak olsan bile Baskı altında hareket ediyordun. Open Subtitles حتى لو وصلنا للنطق بالحكم، كنتِ تتصرفين تحت وطأة الإكراه. لديّ كلّ ما يكفي لأمنعهم من الحكم عليكِ بالإعدام.
    Baskı altında kayda alınmış bir şey. Yani mahkemede geçersiz sayılacaktır. Open Subtitles لقد حصل عن طريق الإكراه ولا يلتحق في المحكمة
    Zamanında, üzerinde o kadar Baskı olmasına rağmen. Open Subtitles بغض النظر عن الإكراه التي كنتِ تحته وقتها
    Bu hastalıkları ne kadar iyi anlarsak, o kadar iyi tedaviler üretiriz ve ne kadar iyi tedaviler üretirsek, o kadar çok insana Baskı kullanmadan yardım önerebiliriz. TED فكلما تفهمنا هذه الامراض كلما قدمنا علاج أفضل و كلما تحسّن العلاج كلما تحسنت الرعاية التي نقدمها حيث لا نستخدم الإكراه.
    Uygun çalışmalar yapılmadan şehir konseyine bu projenin kabulü için yapılan Baskı suçlamalarına ne yanıt vereceksiniz? Open Subtitles كيف تردون على الاتهامات التي... الإكراه كان يستخدم للضغط على مجلس المدينة... الموافقة على هذا المشروع دون دراسة مناسبة؟
    Baskı altında olduğunu görmüyor musun? Bu bir tuzak! Open Subtitles ألا ترى انه تحت الإكراه إنه فخ
    - Onunla evlenmeye söz verdim. - Baskı altında. Open Subtitles . وعدته بأن أتزوجه . تحت الإكراه
    Belki, Baskı altında ayrılmışlardır. Open Subtitles -حسناً, لربما أجبروا على الرحيل تحت الإكراه
    Bakalım notu yazarken Baskı altında mıymış. Open Subtitles لنرى إذا كتبت الملاحظة تحت الإكراه.
    İnsan kaçakçılığı, bir insanı zorla çalıştırmak için kullanılan kaba kuvvet, sahtekarlık veya baskıdır. TED الاتجار بالبشر هو استخدام القوة أوالاحتيال أو الإكراه لتخضع شخصا آخر للعمل.
    Aşırı stres altındaki insanlardan tuhaf sözler işitmeye kulağım aşinaydı. Open Subtitles سمعت مذاك الحين عن أناس، يتفوهون بكلام غريب تحت الإكراه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد