| Páll, tam bir sanatçı, ve buradaki bu acayip taşların olduğu yerde toprak kayması oluyor. | Open Subtitles | بالي، هو فنانُ , وهناك هذه الإنهيارات الأرضية على هذه الصخورِ المُقشّرةِ. |
| - Peki ya toprak kayması? | Open Subtitles | حسناً ، ماذا عن الإنهيارات الطينية ؟ |
| Deprem, yangın, toprak kayması, su baskını... | Open Subtitles | الزلازل ، حرائق الغابات الإنهيارات الطينية ، الفيضانات المفاجئة... |
| Yüzlerce adam soğuktan kırıldı yada canlı canlı çığ altında kaldılar. | Open Subtitles | مئات الرجال ماتوا من التعرّض أو دفنوا احيّاء تحت الإنهيارات الجليدية. |
| çığ bize ne kadar yıkıcı görünse de iş Dünya'yı şekillendirmeye geldiğinde yüzeyde çizik oluşturmuş bile sayılmaz. | Open Subtitles | ولكن مهما تظهر هذه الإنهيارات مدمّرة بالنسبة لنا عندما يتعلّق الأمر بإعادة تشكيل الأرض فهي بالكاد تخدش سطحها |
| Gördüğüm bütün çığ felaketlerini gölgede bırakacak bir çığ idi. | Open Subtitles | هذا الإنهيار تفوق علي كل الإنهيارات التي واجهتني |
| Ama yeterli miktarda bir araya geldiğinde doğadaki en büyüleyici görüntülerden birini yaratırlar. Dünya'daki dağlarda her yıl yaklaşık bir milyon çığ düşüyor. | Open Subtitles | يصبح بإمكانها أن تشكّل واحدة من أعظم مشاهدة الطبيعة إلهاماً وروعة كل عام حوالي المليون من الإنهيارات الرّعديّة تضرب أسفل أرضيّة الجبال |