İki hafta önce buraya Birlik için gelmişti. O zamandan beri haber alamadık. | Open Subtitles | جائت لهنا بأمر الاتّحاد منذ أسبوعين، وانقطع خبرها عنّا منذئذٍ. |
Sen mezarlığı ziyaret edip Birlik'in güvenli evinde saklanıyorsun. | Open Subtitles | أما أنت تزورين المقابر وتختبئين في مآمِن الاتّحاد. |
Bu hayalet mürekkep. Birlik'in sır saklamak için kullandığı yollardan biri. | Open Subtitles | هذا حبر شبحيّ، أحد الوسائل التي يُخفي بها الاتّحاد أسراره. |
Birlik seni yanına aldı, sağlığına dönmen için sana baktı. | Open Subtitles | الاتّحاد ضمّك إلى كنفه، وعالجك وأعاد لك عافيتك. |
Sekiz numaralı bölüm Sovyetler Birliği'ne hizmet ediyor, Yoldaş Yüzbaşı. | Open Subtitles | المقصورة ثمانية فى خدمة الاتّحاد السّوفيتيّ, كابتن الرّفيق |
Federasyon kupasında 3. turdayız. | Open Subtitles | إنّها الدّورة الثالثة من كأس الاتّحاد |
Ayrıca Birlik ve beraberliği kuvvetlendirmek adına eski bir düşmana iyi niyet göstermekten daha iyi ne yapılabilir ki? | Open Subtitles | كما أنّه، أيّ طريقة أفضل لترسيخ الاتّحاد من إظهار الثقة لعدوّة سابقة؟ |
İki hafta önce buraya Birlik için gelmişti. O zamandan beri haber alamadık. | Open Subtitles | جائت لهنا بأمر الاتّحاد منذ أسبوعين، وانقطع خبرها عنّا منذئذٍ. |
Sen mezarlığı ziyaret edip Birlik'in güvenli evinde saklanıyorsun. | Open Subtitles | أما أنت تزورين المقابر وتختبئين في مآمِن الاتّحاد. |
Bu hayalet mürekkep. Birlik'in sır saklamak için kullandığı yollardan biri. | Open Subtitles | هذا حبر شبحيّ، أحد الوسائل التي يُخفي بها الاتّحاد أسراره. |
Birlik bizi hedef haline getirmişken, kendi kardeşimi kurtarmanın tek yolu o. | Open Subtitles | في ظلّ استهداف الاتّحاد لنا، فهو فرصتي الوحيدة لإنقاذ أختي. |
Birlik'le iletişime geçebildi çünkü onlar da zaten şehirde av peşindelerdi. | Open Subtitles | أمكنها التواصل مع الاتّحاد لأنّهم في المدينة يطاردون. |
Birlik'i içeriden yıkmaya zamanımız olacak kadar. | Open Subtitles | بحيث تُمهَل وقت وفير لتفكيك الاتّحاد من الداخل. |
Görünüşe bakılırsa Birlik orayı güvenli ve.. ...saldırılarını düzenlemek için bir yer olarak kullanıyormuş. | Open Subtitles | واضح أن الاتّحاد يتخذها مأمنًا ومركز تخطيط لهجماتهم. |
Size bilgi getirdim diye Birlik'e karşı savaşacağımı düşünmeyin. | Open Subtitles | لا تخطئ نزعتي لتزويدكم بمعلومة على أنّها رغبة منّي لمجابهة الاتّحاد. |
Görünüşe bakılırsa Birlik kendisine katılanları yeniden programlama safhasından geçiriyor. | Open Subtitles | جليًّا أن الاتّحاد يخضع بعض مجنديه لعمليّة إعادة برمجة. |
Birlik'in yöntemleri ritüeller ve törenlerle gizlenmiş durumda. | Open Subtitles | أساليب الاتّحاد مُطوَّقة بالشعائر والمراسم. |
- Ki değil. Onunla Birlik arasına giremeyiz. | Open Subtitles | فإن التدخّل بينها وبين الاتّحاد غير ممكن. |
Abin her şeyini sen Birlik'le savaşa gir diye feda etmedi. | Open Subtitles | أخوك لم يضحِّ بكل عزيز وغالٍ لتخوضي حربًا مع الاتّحاد. |
Sekizinci kompartıman Sovyetler Birliği'ne hizmet ediyor Yoldaş Kaptan! | Open Subtitles | المقصورة ثمانية فى خدمة الاتّحاد السّوفيتيّ, كابتن الرّفيق |
Federasyon Kupası üçüncü turunda Derby County'ye geldiniz ve sen elimi sıkmayı reddettin. | Open Subtitles | أتيت لنادي (ديربي كونتي) ، من أجل المرحلة الثالة في منافسات كأس الاتّحاد... ورفضتَ أن تسلّم عليّ |
Ve Kupa şampiyonu Lig şampiyonunu mağlup ediyor. | Open Subtitles | وها هم الفائزون بالكأس... هزموا أبطال الاتّحاد |