Ancak ben kendimi küresel ısınma sorununu çözmeye ve füzyonu gerçekleştirmeye adadım. | TED | لكنني قررت أن أستغل حالتي في حل مشكل الاحتباس الحراري، وتحقيق الانصهار. |
Yani eğer bu devam ederse, bu da küresel ısınmayı kötüleştirecek. | TED | ولذا إذا استمر هذا الأمر، فإن هذا سيجعل الاحتباس الحراري أسوأ. |
Buna ek olarak iklim bilimciler kızların eğitim ve öğretimini küresel ısınmayı tersine döndürecek 80 faaliyetten altıncısı seçti. | TED | إضافة إلى ذلك، صنف علماء المناخ مؤخراً تعليم الفتيات في المرتبة الـسادسة من أصل 80 حدث لوقف الاحتباس الحراري. |
Merak etme, Suzie. Suçlu, yabancı biri değil, küresel ısınma. | Open Subtitles | حسناً يا سوزي, الجناة ليسوا الأجانب انها ظاهرة الاحتباس الحراري |
Ancak 20 yıllık ısınmanın ardından... ..tırtıllar iki hafta öncesinden zirvedeydiler ve yavru kuşlar yetişmeye çalıştı ama başaramadılar. | Open Subtitles | حتى لو سبب الانسان الاحتباس الحراري وهو لا يسببه هذه يمكن أن تكون أعظم خدعة جُهزت على الشعب الأمريكي |
Kyoto, Japonya'da küresel ısınma için dünya Çapında bir konferans yapılacaktır. | Open Subtitles | هناك مؤتمر عالمي عن الاحتباس الحراري سيقام في كيوتو، في اليابان |
Hem sizleri kurtaracak hem de küresel ısınmayı durduracak bir yol buldum. | Open Subtitles | لقد ابتكرت طريقة لإنقاذكم، و وقف ظاهرة الاحتباس الحراري في نفس الوقت |
Popüler bir hikâye bu. küresel ısınma ya da kadın boşalması gibi. | Open Subtitles | انها خيال شعبى مثل ظاهرة الاحتباس الحرارى و قدرة المراه على القذف |
küresel ısınmaya karşı bir şey yapmak istememeye karar verebilirler. | Open Subtitles | أنهم لا يريدون أن يفعلوا أي شيئ تجاه الاحتباس الحراري |
Bunlardan birincisi Birleşik Devletler iş dünyasının küresel ısınma ile öngörüsü hakkında. Elektrik kullanımındaki verimlilik en uygulanabilir konudur. | TED | أولا، هذا ما نتوقع أن نصل اليه مع مساهمة الولايات المتحدة الأمريكية في الاحتباس الحراري، تحت عالم الأعمال كما العادة. |
Karbondiyoksit salınımını, küresel ısınma kirliliğinive ticareti kontrol altında tutalım. Bunun nedeni Birleşik Devletler dünya sistemi dışında olsa da | TED | ادعم فكرة حجز الانبعاثات الكربونية، تلوث الاحتباس الحراري، و تسويقها. |
Bu şekilde bu göç karbondioksitin atmosferin dışında kalmasına yardımcı olmakla birlikte iklim üzerindeki küresel ısınmanın etkilerini de kısıtlamış oluyor. | TED | وبهذه الطريقة، قد تساعد الهجرة في أكسدة الكربون خارج الجو وتحد بذلك من تداعيات الاحتباس الحراري. |
Metan gazı kirliliği şu an yaşadığımız küresel ısınmanın dörtte birinden sorumlu. | TED | التلوث الناتج من الميثان مسؤول عن ربع نسبة الاحتباس الحراري والذي نشهده حاليًا. |
Yani en azından muhteşem yağlarıyla küresel ısınmadan bizi kurtardıkları için. | Open Subtitles | أو على الأقل زيتهم رائع لينقذنا من الاحتباس الحراري |
sera etkisi bir yüzyıldan uzun bir süredir iyice anlaşıldı. | TED | تأثير الاحتباس الحراري تم فهمها بشكل جيد لأكثر من قرن. |
Neyse ki, yakışıklı siyasetçilerimiz küresel ısınmayla mücadele için son anda uyduruk bir çözüm buldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ, ساستنا الوسيمون جاءوا بحل رخيص لمكافحة ظاهرة الاحتباس الحراري |