| Her şey iyilik ve kötülükten kaynaklansaydı bu dünya çok daha basit olurdu. | Open Subtitles | سيكون العالم ابسط بكثير اذا كان فقط قضيته الاساسيه الخير و الشر |
| Ama basit hesaplar bile ekibimizi zorluyor. | Open Subtitles | بالنسبه لفريقنا حتى المهام العقليه الاساسيه اصبحت صعبه. |
| Onlara bazı basit alıştırmaları göster. | Open Subtitles | نعم, فقط اجعليهم يقومون بالتدريبات الاساسيه |
| basit işlemleri yapabilirim. | Open Subtitles | يمكننى ان اقوم بالرياضيات الاساسيه |
| Sadece bir kaç tane basit kord ekledim. | Open Subtitles | فقط قمت باضافة بعض المؤثرات الاساسيه |
| Sudan şarap, dirilmek, su üzerinde yürümek-- ...bunlar basit fizik kanunlarına meydan okumaktır. | Open Subtitles | --الماء الى نبيذ , وإحياء الموتى, والمشي على الماء هذا تحدي للقواعد الاساسيه للفزياء |