| yatırım şirketi 2 milyar değerindeki bir müşteriyi reddettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت للتو أنك رفضت عميلاً قيمة شركته الاستثمارية ضخمة جداً |
| Şimdi bu ülkeler kendi kamu hizmetlerini ve yatırım politikalarını koordine ediyorlar. | TED | الآن هذه الدول تنسق مرافقها وسياساتها الاستثمارية. |
| Açıkçası hazırlıklı olmak istiyorum, yani vasiteyim var, organ bağışı için başvurdum, yatırım amaçlı gayrimenkullerim var. | TED | حسنًا، أرغبُ أن أكون منظمة، لذلك فلديّ الوصية، وسجلتُ للتبرع بأعضائي، ولدي ممتلكاتي الاستثمارية. |
| Bu demek oluyor ki yatırım kulübündeki hisselerimiz neredeyse ikiye katlandı. | Open Subtitles | هذا يعني أن حقيبتنا الاستثمارية قد تضاعفت قيمتها تقريباً. |
| Ne tür yatırım fırsatları arıyordunuz? | Open Subtitles | ماهو نوع الفرص الاستثمارية التي تبحثون عنها ؟ |
| Bu VIP kart size yatırım fırsatlarına hayat boyu erişim sağlar. | Open Subtitles | بطاقة كبار الشخصيات تعطيك الحق للوصول على فرصة العمر الاستثمارية. |
| Balon sırasında yatırım bankaları daha fazla kredi satın almak ve daha fazla CDL yaratmak için sürekli olarak mevduat topluyorlardı. | Open Subtitles | خلال الفقاعة كانت البنوك الاستثمارية تقترض بكثافة من أجل شراء قروض أكثر و خلق سى دى أوه أكثر |
| yatırım planımızı görmek istiyorlar. | Open Subtitles | انهم ينتظرون ليروا الخطة الاستثمارية لدينا. |
| İşte burada, birkaç yatırım fikrim var. Eğer ilgilenirsen. | Open Subtitles | لدي بعض الأفكار الاستثمارية ربما تكون مهتم بها. |
| Bu yüzden buraya geldim ve birkaç yatırım bankası satın aldım. | Open Subtitles | ثم جاءوا هنا وانهم اشتروا بعض البنوك الاستثمارية. |
| Bu size karşı hazırlanan iddianamelerin bir listesi, sen ve senin SunnyLinks yatırım fonu ortaklarına karşı. | Open Subtitles | هذه لائحة التهم التي يتم تجهيزها ضدك و ضد شركائك في شركة صني لنكس الاستثمارية. |
| yatırım fonunun kötü hiçbir yanı yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي مشكلة في الصناديق الاستثمارية. |
| Sıradaki duruşma Sidwell yatırım grubu ve Sanders Uluslararası. | Open Subtitles | القضية التالية مجموعة سيدوول الاستثمارية ضد ساندرس الدولية |
| Biz sadece onların devasa yatırım şirketinde bilgi teknolojileri robotlarıyız. | Open Subtitles | نحن مجرد نحلات تقنية بهذه الشركة الاستثمارية العملاقة |
| Sitelerine bakılırsa bir tür yatırım şirketi. | Open Subtitles | من صفحتهم الرئيسية تبدو كنوع من الشركات الاستثمارية |
| Neden yatırım bankalarını ve çit fonlarını iç ticaretten dolayı takip etmiyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ تقاضي المصارف الاستثمارية وصناديق التمويل للتجارة الداخلية؟ |
| Yılın ilk aylarındaki yapılan Bankacılık yatırım Konferansında. | Open Subtitles | في أحد مؤتمرات الأعمال المصرفية الاستثمارية في وقت سابق من هذا العام |
| yatırım işlerini görüşmek için bir müşterimle öğle yemeği yiyorum. | Open Subtitles | أنا أتناول الغداء مع عميل لأناقش أمر أعماله الاستثمارية |
| Eğer, sohbet ile arkamdan konuştuğunu ve adamın yatırım şirketinin işini aldığını kastediyorsan o halde evet, bana anlattı. | Open Subtitles | إن كان ما تعنينه التصرف دون علمي وكسب أعماله الاستثمارية فأجل، أخبرني |
| Şimdi kendi sektörümden örnek vereceğim. biz Ariel yatırım'da, aslında çeşitliliğimizi bir rekabet avantajı olarak görüyourüz ve bu avantajın iş dünyasının ötesine de uzanabileceğini düşünüyoruz. | TED | أستطيع إخباركم، من تجربتي في مجالي، بشركة آريل الاستثمارية نحن نعتبر تنوعنا، أفضلية تنافسية. ويمكن الاستفادة من هذه الأفضلية ليس فقط بأعمالنا. |