ويكيبيديا

    "الاطراف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tarafların
        
    • dibinden
        
    • tarafları
        
    • uzuvları
        
    Çatışan tarafların aşırı taleplerden uzaklaştırılması, karşı tarafın ihtiyaçlarına saygı duyarak, kimi isteklerinden feragat etmeye yaklaştırılması lazımdır. TED ان الاطراف المتحاربة يجب عليها ان تتجاوز طلباتها المتعنتة نحو تسويات عادلة تتضمن الاعتراف بالاخر وباحتياجاته
    Muhtemelen üçüncü tarafların yardımcı olabileceği en temel yöntem taraflara gerçekte neyin tehdit altında olduğunu hatırlamaktır. TED بصورة اساسية جداً لحل ذلك النزاع حيث يمكن للطرف الثالث ان يذكر الاطراف على الدوام بالشيئ الموجود على المحك
    1998'de temel kurumlar şekillendirildi ve 2006 ile 2008 tarihlerindeki son derece yenilikçi değişiklikler sayesinde, çatışan tarafların tüm temel talep ve endişelerinin metne yansıtılması sağlandı. TED ان جوهر التنظيم المؤسساتي والذي نُفذ في عام 1998 والتعديلات التي اضيفت في 2006 و 2008 ساعدت جميع الاطراف المعنية في الصراعات ان يروا مطالبهم واهتماماتهم قيد التنفيذ وعلى سلم الاولويات
    Yani eğer dibini sıkacak olursam, bantlar dibinden ucuna gidiyor. TED ان قمت بعصره من القاعدة فان الحزم الضوئية تنطلق الى الاطراف
    Objektif olmanı istiyoruz, bütün tarafları dinlemelisin. Open Subtitles يجب ان نكون موضوعين يجب ان نسمع لكل الاطراف
    uzuvları... muhtemelen aynı gün ya da takip eden diğer günlerde kesilmiş. Open Subtitles بتر بعض الاطراف من المحتمل انه بنفس اليوم او بعده بايام
    Diplomasi, uzlaşı için tüm tarafların dengeli bir fedakarlıkta bulunduğunu, yerel, bölgesel ve uluslararsı ölçekte bir desteğin, antlaşmanın uygulanması safhasında yanlarında bulunacağını garanti etmesi sağlanmalıdır. TED ينبغي أن تساعدهم للوصول الى تسويات مرضية لجميع الاطراف عليها ان تؤكد وتعمل على حشد التأييد المحلي والدولي والاقليمي والعالمي وتساعدهم في تطبيق الإتفاقيات
    Bu noktada, bana göre, tarafsızlığın bütün tarafların sesini eşit miktarda duyurmak ve tüm taraflarla konuşmak anlamına geldiğini, ancak tüm taraflara eşit muamele etmek olmadığını zorlama bir ahlaki veya fiili eşitlik yaratmak olmadığını anladım. TED ولذا حينها بالنسبة لي، فهمت ان الموضوعية هي أن تسمع لكل الاطراف بشكل متساوٍ وتتحدث لكل الاطراف، ولكن لا تعامل كل الاطراف بشكل متساوٍ، ولا تفرض حالة من التكافؤ الأخلاقي أو التكافؤ الفعلي.
    Batı dünyasının artan taleplerini karşılamak için altın, elmas, bakır, koltan ve diğer değeri yüksek madenler gibi doğal kaynakları yağmalamak adına tüm tarafların şiddetin kasten sürdürülmesinden şüphelenmesiyle birlikte ülkenin geniş maden zenginliği çatışmaya zemin hazırlıyor. Open Subtitles ما يغذي نار الصراع هو الثروة المعدنية الهائلة للبلاد، و يشتبهُ بأن كل الاطراف تعمل على أطالة أمد العنف بشكل متعمد من أجل نهب الموارد الطبيعية مثل الذهب، الألماس،
    Yani, o zamanın sahte haberi, onların o zamanki yalanı -- demokratik olarak seçilmiş, insan hakları değer ve prensipleri olan hükümetlerimiz de dahil -- onların yalanı tüm tarafların eşit suçlu olduğu, bunun yüzyıllardır süren bir etnik nefret olduğu, doğru olmadığını bilmemize rağmen, bir tarafın diğer tarafı öldürmeye, katletmeye ve etnik temizliğe karar verdiği idi. TED ولذا، أخبارهم الزائفة آنذاك، أكاذيبهم فى ذلك الوقت ـ ـ ومن ضمنهم حكومتنا، حكومتنا المنتخبة ديمقراطياً، بقيم ومبادئ حقوق الانسان ـ ـ أكاذيبهم كانت فى قولهم ان كل الاطراف مذنبون وكل هذا نتاج عقود من الكراهية العرقية. فى حين إننا كنا نعلم أن هذا ليس صحيح، فالحقيقة لقد قرر أحد الاطراف قتل، وذبح، والقيام بالتطهير العرقي للطرف الأخر.
    Ama eğer nazik bir şekilde onu alırsanız ve laboratuara götürürseniz ve gövdesini altındaki düz yerden sadece sıkarsanız, dibinden ucuna kadar çoğalarak ilerleyen bu ışığı üretir, ilerlerken rengi değişen bir ışık, yeşilden maviye. TED وان استطعت ان تحملها بهدوء واعادتها الى المخبر والضغط بصورة خفيفة على قاعدتها فانها تنتج الضوء الحيوي الذي يخرج من القاع الى الاطراف ويتغير على طول المسير من الاخضر الى الازرق
    Bir taraftaki aşırılık diğer tarafta da aşırılık doğuruyor. Şimdiye kadar bir çok kez öğrenmiş olmamız gereken bir gerçek. Ve bu tartışmanın tarafları olan aşırıların her ikisi de haksız. TED والتعنت من قبل أحد الاطراف سيواجه حتما بالتعنت من قبل الطرف الآخر والحقيقة التي يجب ان نعيها جيدا .. ونكررها مرارا وتكرارا ان التعنت من قبل الطرفين هو خاطىء تماماً
    tarafları New York'a getirmeye çalışacağız sessiz bir odada oturup basının olmadığı özel bir yerde gerçekten ne istediklerini BM Güvenlik Konseyi'ne anlatabilecekler ve Güvenlik Konseyi üyelerini de onlardan ne istediğini açıklayabilecek. TED وسوف نحاول ان نجلب كل تلك الاطراف الى نيويورك لكي يجلسوا في غرفة هادئة بدون صحفين بكل سرية ولكي يشرحوا مالذي يريدونه لاعضاء مجلس الامن التابع للامم المتحدة وان يشرح اعضاء مجلس الامن تصوراتهم لهم
    uzuvları... muhtemelen aynı gün ya da takip eden diğer günlerde kesilmiş. Open Subtitles بتر بعض الاطراف من المحتمل انه بنفس اليوم او بعده بايام
    Geçmişte bu kadar morarmamış uzuvları bile kesiyordum. Open Subtitles بالايام الماضية كنت ازيل الاطراف لاقل من هذا السواد
    Uzun uzuvları ve bir el gibi kavrayabilen tutucu kuyruklarıyla bu hayvanlar birer tırmanış ustasıdır. Open Subtitles بواسطة الاطراف الطويله والذيول التى تقبض كأنها يد هم أخصائيوا تسلق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد