| Sol burun deliğinden mi daha güçlü nefes alıyor yoksa sağ mı? | Open Subtitles | هل التنفس أقوى في الجزء الايسر من الانف .. أم الجزء الايمن؟ |
| Zaten güzel olan kadınlara silikon henüz burunları bile gelişmemiş kızlara burun ameliyatı. | Open Subtitles | السيلكون لامرأة كانت جميلة بالفعل أعمال الانف لفتيات كانت أنفهم غير مُكتملة بعد |
| Biraz kulak -- parmak, burun bir diş. | Open Subtitles | قطعه من الاذن , اصابع القدم , الانف , الاسنان |
| Tıpkı Hapsburg'ların dudağı ya da Medici'lerin karga burnu gibi. | Open Subtitles | مثل الشفة الارنبية أو الانف الخطافية |
| Eskiden dışarı çıktığımızda insanlar diyordu ki "Bu seksi kızın yanındaki koca burunlu adam da kim?" | Open Subtitles | اتعلمين حين نخرج للخارج الناس تقول ماذا تفعل هذه الجميلة مع ذلك الانف ذو الحذاء |
| burnun üst taraflarına gelip sinüzitleri rahatsız edebilir | Open Subtitles | يمكنها أن ترشقها فى فتحات الانف ، وتؤثر على الجيوب الأنفية. |
| Gerçekten acı verici. Tabi bir de, burun deliğindeki kalem var. | Open Subtitles | انها طريقة مؤلمة جدا وهذا قلم رصاص في الانف |
| burun boşluğu boyunca kafatasının içine sokulmuş bir patlayıcı yüzünden ölmüş. | Open Subtitles | قتلت بمتفجرات زرعت بالدماغ عن طريق تجويف الانف |
| burun, üç defa. Göz. Göz kapağı. | Open Subtitles | الانف قام بها ثلاث مرات العيون و الجفون و الفك |
| ...ve birinize de burun kılı temizleyicisi. Kime olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | و أحدكما سيحصل على آلة تشذيب شعر الانف أنت تعرف نفسك |
| - Bunun burun kanama olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا بانه نزيف في الانف. حسنا، ماذا يمكن أن يكون؟ |
| burun kanaması, baş ağrısı ve hayal görme gibi sorunlar bundan kaynaklanıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر نزيف الانف الصداعو مشاكلالروءية. |
| Aşçılık tüm duyuları içerir burun, gözler, ağız, Ve kulakları da... | Open Subtitles | لإن الطبخ هو كل الحواس ، صحيح ؟ الانف ، العينان ، اللسان ، الاذنان |
| Peki burun kılı alma aletine kısa devre yaptırdığım zaman? | Open Subtitles | ماذا عن المرة التي وصلت فيها اداة قص شعر الانف بالكهرباء |
| - George 30 yıldır iletişim eksikliğinizi bir burun kırığına ve alkole geri dönüşe bağlayamazsın. | Open Subtitles | لاتستطيع أن تلوم ثلاثين سنة من عدم التواصل انكسار في الانف و ادمان الكحول |
| Fahişe gibi giyinmeyeceksin saçını boyatmayacaksın ve burun estetiğide yok. | Open Subtitles | أنتي لن تَلْبسُي مثل عاهرة، أنتي لن تصبغي شعرك، و لن تقومي باجراء جراحة الانف. |
| Eğer ki yelekli bu adam bizim burun spreyini tekrar pazarladıysa.. | Open Subtitles | حسن ، إن إستطاع ذلك الرجل صاحب السترة بإعادة تسويق دواء الانف |
| burnu ve genzi zarar görmüş. | Open Subtitles | هناك ضرر كبير بفتحات الانف وبداخلها. |
| Kafası, burnu ...anlaşması güç | Open Subtitles | الانف الثابت ، العنيد... ...من الصعب ان تكون بجانبه |
| Ya o burnu! Kimdir o, baba? | Open Subtitles | وهذا الانف ، من هو يا ابى ؟ |
| Çünkü bazı çocuklar koca burunlu bir elemanın benim nerede takıldığımı bilmek istediğini söylediler. | Open Subtitles | بعض الاطفال قالوا لي ان المتأنق مع الانف الكبير يريد أن يعرف أين اتزلج |
| Tırnaklarını yiyen bir adamdan, ...vücudu kıllı bir adamdan ve çiçek bozuğu burunlu bir adamdan bahsettin. | Open Subtitles | لقد اخبرتينا عن الرجل ذو الاظافر الطويله والرجل كثيف الشعر. و الرجل ذو الانف المثقب |
| Şu burnun nasıl parladığına bak. Bir adamda daha ne istersin? | Open Subtitles | انظر الى تلك الانف و كيف تتألق ماذا اكثر , يمكنها ان تتمناه فى فتى؟ |