| Katarakt, gözbebeği arkasında duran, göz içindeki lenstir. | Open Subtitles | العتامة هي العدسة داخل العين التي تقبع وراء البؤبؤ |
| Gözün anatomisinden biraz anlıyorlardı, ki lensin gözbebeği arkasında olduğunu ve görme kaybına bunun neden olduğunu kavramışlardı. | Open Subtitles | كان يفهمون تشريح العين وأن العدسة وراء البؤبؤ وهذا ما كان يسبّب فقد الرّؤية |
| Kafatası sinirleri ve gözbebeği refleksleri travmaya göre normal görünüyor. | Open Subtitles | ردود فعل القرنية و البؤبؤ يبدو أنها سليمة بالنظر إلى الإصابة |
| Ama korneanın kavisi farklı ise, göz bebeği ışıkta bir noktaya odaklanamaz. | Open Subtitles | لكن عندما يكون ميل القرنية مختلف البؤبؤ لا يمكنه تركيز الضوء على شئ محدد |
| Evet, ama solunumu ve göz bebeği tepkilerini taklit etmesi değil. | Open Subtitles | نعم حسناً لاوجود لردة فعل من البؤبؤ والتنفس |
| Başka bir birincil baş ağrısı olan bölgesel baş ağrısı tek bir gözün arkasında yanma ve batma hissiyle kendini gösteriyor, bu da göz kızarıklığı, daralmış gözbebeği ve gözde akıntıya sebep oluyor. | TED | الصداع العنقودي، نوع آخر من الصداع الأساسي، يسبب حرقًا وطعنات متسلسلة من الألم خلف عين واحدة، مما يؤدي إلى عين حمراء وتقلص في البؤبؤ وتدلي الجفن. |
| Karşı koyan gözbebeği varlığını 16 gündür sürdürüyor. | Open Subtitles | "البؤبؤ الجريء" ظل متواجداً لمدة 16 ساعة |
| gözbebeği genişlemesi normal. | Open Subtitles | اتّساع البؤبؤ طبيعيّ. |
| Sağ gözbebeği tepki vermiyor. | Open Subtitles | البؤبؤ لعينه اليمنى لاتتفاعل |
| Hayvanların çoğu meydan okuyan göz bebeği denilen bir şey sergiliyorlar. | Open Subtitles | معظم الحيوانات تظهر "شيء يسمى "البؤبؤ المُتحدي |
| Sağ göz bebeği büyüyor. | Open Subtitles | حسناً, البؤبؤ الأيمن يتمدد |
| Peki ya "karşı koyan göz bebeği" hayvanların dünyanın değiştiğini gördüğünü ima ediyorsa? | Open Subtitles | ماذالو... كان "البؤبؤ الجريء" دليلاً على أن الحيوانات ترى العالم يتغير الآن؟ |
| - Ne diyordunuz... - Meydan okuyan göz bebeği. | Open Subtitles | ... أنتم تسمونها - البؤبؤ المتحدي - |