| Bu sevgili, basit İngiliz vatandaşı, kendini tüm kalbi ve ruhuyla bu şehre adamıştı. | Open Subtitles | هذا البريطانى البسيط الذى كرّس حياته من اجل مدينة |
| Gerektiğinden fazla, tanrı onun yaşlı ve iyi İngiliz kalbini korusun. | Open Subtitles | اكثر من المطلوب, بارك الله فى قلبه البريطانى الطيب |
| Adamlarım, işlerini İngiliz askerlerine yakışır şekilde yapacaklardır. | Open Subtitles | رجالى سوف يعملون كما يتوقع المرء من الجندى البريطانى |
| Ama normal bir vatandaş rolüne girer ve Britanya ordusundan yardım istersem... | Open Subtitles | ولكن إذا تظاهرت بأنى مواظن عادى وأطلب المساعدة من الجيش البريطانى فقد |
| İngiltere'deki Haberleşme Veri Yasa Tasarısı kanunu hakkında konuşuyordu, kesinlikle acımasız bir kanun. | TED | كان يتحدث عن القانون البريطانى .. مشروع قانون بيانات الاتصالات ، جزئية شائنة من التشريع. |
| Bir İngiliz askerinin neler yapabileceğini göstereceğiz. | Open Subtitles | سوف نريهم أن الجندى البريطانى قادر على القيام بذلك |
| Ele geçirilmiş İngiliz şifre kitabını alıp eve geri döneceğiz. | Open Subtitles | نأخذ كتاب الشفره البريطانى منهم و نعود إلى الوطن |
| Fikriniz ne olursa olsun, İngiliz yasalarına göre kocanızın aleyhinde ifade vermeye zorlanamayacağınızı biliyorsunuzdur, değil mi? | Open Subtitles | أيما كانت مناورتك ، هل تعرفين أنه فى ظل القانون البريطانى لا يمكن أن تستدعى لشهادة تدمر زوجك ؟ |
| O nedenle İngiliz üniforması giyeceğiz. Böylece Almanlar esirlere ateş etmeyecektir. | Open Subtitles | سوف نرتدى الزى البريطانى وبالتالى فإن الألمان لن تطلق النار على الرهائن |
| İngiliz İkinci Ordu sola doğru ilerledi, iki panzer tümenimizin ikmal yolunu kesmeye çalıştı. | Open Subtitles | اٍن الجيش البريطانى الثانى يتقدم اٍلى اليسار في محاولة لقطع اٍثنين من دبابات تقسيمنا من جهة اٍمدادنا الرئيسى |
| Orası, İngiliz ordusu ve bana ayrıldı. | Open Subtitles | ذلك يعتمد على الجيش البريطانى الثامن وأنا |
| Orası, İngiliz ordusu ve bana ayrıldı. | Open Subtitles | ذلك يعتمد على الجيش البريطانى الثامن وأنا |
| Sonunda İngiliz halkını sevince boğan gerçek bir başarıydı bu. | Open Subtitles | أخيراً، أصبح لدى الشعب البريطانى شـىء حـقـيـقـى يـستـحـق الأحـتـفـال |
| İngiliz Komünist Parti, savaş girişimlerine karşı çıkmıştı. | Open Subtitles | كان الحزب الشيوعى البريطانى.. يعارض مجهودات الحرب |
| İngiliz kamuoyunun da, şiddetle bir karşı harekete ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | فى الوقت الذى كان فيه الشعب البريطانى فـي امس الحاجـه لسماع نبـأ هجوم مماثل |
| Birincisi, kirmizi hat, Britanya'nin Hindistan'a olan orani, kisi basina dusen ortalama gelir de. | TED | 1, الخط الأحمر يوضح، نسبة دخل الشخص البريطانى إلى الهندى فيما يتعلق بنصيب الفرد من الدخل. |
| Orta Afrika'da bir Britanya ordusunu alıp ve bir felaketin bir parçası olarak karşıma gelirseniz, | Open Subtitles | لو أخذت الجيش البريطانى الى أواسط أفريقيا و قدمت لى ولو جزء من كارثة |
| İngiltere büyük elçisi, yeni atandı. | Open Subtitles | السفير البريطانى .. تم تعيينه حديثا أتعرفه ؟ |
| İyi çalışma. Ruslar İngilizler dışında kimden şüphelenebilir ki? | Open Subtitles | عمل رائع فى من يشك الروس فى غير البريطانى ؟ |
| Kendi insanlarını öldüren ünlü Briton. | Open Subtitles | البريطانى المشهور بقتل قومه |
| British Museum'un modern sanat bölümü adına Fovizm akımı üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نقوم بالدراسة عن الفوفسمو لصالح المتحف البريطانى للفن الحديث |
| İngilizlerin erzakları tükenmek üzereyken havadan gelen yardımla tamamen tazelendiler. | Open Subtitles | عندما أتى الأمداد البريطانى أتى بالكامل من الجو |