Basın fırtınası dinene kadar içeride kalmak daha güvenli. | Open Subtitles | إنه أأمن البقاء في الداخل حتى ينتهي هذا الصخب الإعلامي |
Sanırım onca hidrojen bombası testlerinin arasında içeride kalmak en güvenlisi. | Open Subtitles | أوه. اعتقد أنّ البقاء في الداخل أكثر أماناً، مع وجود اختبارات القنبلة الهيدروجينية وكل هذه الأمور. |
Serpinti ilk saatte enerjisinin yarısını ve ilk gün % 80'ini verdiğinden 24 saat içeride kalmak radyasyonun en ciddi etkilerinden kaçınma olasılığını önemli ölçüde artırabilir. | TED | وبما إن التداعيات تعطي نصف ما لديها من الطاقة في الساعة الأولى و 80 ٪ في اليوم الأول، البقاء في الداخل لمدة 24 ساعة يمكن بشكل كبير أن يُحسن الاحتمالات لتجنب أخطر أثر من الإشعاعات. |
Lütfen dışarı çıkmayın. | Open Subtitles | الرجاء البقاء في الداخل. |
Lütfen dışarı çıkmayın. | Open Subtitles | الرجاء البقاء في الداخل. |
İçeride kalmak sorun değil bana. | Open Subtitles | أنا لا أُمانع البقاء في الداخل |
İçeride kalmak akıllıca bir hareketti. | Open Subtitles | البقاء في الداخل كانت حركة ذكية |
İçeride kalmak isteyebilirsiniz siz. | Open Subtitles | قد ترغب في البقاء في الداخل |