| Biliyorsun, sizinkiler oraya gidip Kapıyı gömmeden ya da başka bir şey yapmadan önce, şunu bilmelisiniz ki karşılaştığınız her kişi sizi avlamaya çalışmaz. | Open Subtitles | تعلم , قبل ذهاب قومك لدفن البوابه الخاص بك , أو شيء كهذا ينبغي عليك أن تعلم أنه ليس كل من تقابله يحاول اصطيادك |
| Gizlice bu Kapıyı açtık, artık, insafsızca mahkum olanları Cehennem'den kaçırmak için kullanıyoruz. | Open Subtitles | حتى فتحنا هذه البوابه في السر، والآن نستخدمها لتهريب المدانين ظلما خارج الجحيم. |
| Bize Kapı anahtarını ver. | Open Subtitles | إعطنا مفتاح البوابه ليس لدى مفتاح للبوابه |
| Uygun durumdaki tüm SG takımları 2 Saat içinde geçit odasında olsun. | Open Subtitles | ارغب فى كل فرق اس جي الجاهزه فى غرفه البوابه خلال ساعتين |
| Ama birileri SG-2 bizimkini kullandıktan saliseler sonra diğer Geçidi kullanmış olabilir bizim geçidimizdeki enerji sıçramasını gizlemek için. | Open Subtitles | ولكن شخص ما قد إستعمل البوابه الثانية مباشرة بعدما إستخدمها إس حي 2 محاولا إخفاء إرتفاع الطاقه من خلالنا |
| Bana sadece evin anahtarını verdi bu kapıdan hiç bahsetmedi. | Open Subtitles | لقد أعطونى مفتاح المنزل فقط ولم يذكروا شيئا عن البوابه |
| Sen kapının yanında durup destek güçlerini keseceksin. | Open Subtitles | سيكون موقعك عند البوابه لمنع تعزيزات العدو |
| Bilmiyorum. Kapıya bir araba geldi. Seni sonra aramam gerekecek. | Open Subtitles | لا اعرف , سياره عند البوابه سأعاود الإتصال بكِ |
| Kapıyı kapatma emri geldi. İkinci bir emir gelmeden asla açılamaz. | Open Subtitles | لقد امرنا بأغلاق البوابه ولا نستطيع فتحها |
| - Hemen Kapıyı aç. - Şehrimin güvenliğini riske atamam. | Open Subtitles | ماذا تفعل افتح البوابه لا استطيع المجازفه بمدينتى |
| Özel polis timini üstünüze salacağız. Kapıyı yıkıyorum. | Open Subtitles | سوف نتصل بالفرقه الخاصه فى مؤخرتك سأخترق البوابه |
| Kapıyı açın, bunları karıma söyleyeyim. | Open Subtitles | من فضلك ان تفتح البوابه لأخبر هذا الى زوجتى. |
| Şeytani biçimde doğan ve bu dünyada sonsuz ızdıraba açılan Kapı olacak Deccal sen oluyorsun. | Open Subtitles | لقد اصبحت نقيضا للمسيح وولدت بدون اب او ام وستصبح البوابه التي يعبر بها لعالمنا |
| Bu arka Kapı. Bu bayanlar tuvaleti. Hadi! | Open Subtitles | انه مفتاح البوابه الخلفيه , لا انه مفتاح المرحاض هيا |
| 2. geçit kullanılmış olmalı. Enerji izi özdeş. | Open Subtitles | البوابه الثانيه من المؤكد أنها استعملت بيانات الطاقه مماثله |
| 2. geçit Nevada'ya götürülmemiş miydi, efendim? | Open Subtitles | , البوابه الثانيه إستقرت فى نيفادا أليس كذلك , سيدي ؟ |
| Hakkındaki kayıt, Dünya'nın Geçidi eski Mısır'a gömüldüğü zaman sona eriyor. | Open Subtitles | أخر معلوماتنا عنه عندما دفنت البوابه الارضيه من قبل القدماء المصرين |
| Yıldız Geçidi etrafında 50 metre yarıçapında güvenlik alanı oluşturun. | Open Subtitles | أمنى جهاز كسف بمدى 50 متر تغطيه إذاعيه من البوابه |
| Cross, o kapıdan içeri giriyorsun ve beni eve götürüyorsun. Lanet olsun! - Çok iyiydi. | Open Subtitles | صورتك كروس وانت اتى من تلك البوابه لتاخذنى الى المنزل |
| Dükkan. Şuanda boşta. kapının anahtarı olmalı. | Open Subtitles | المكتب التجاري.إنه شاغر الآن لابد و أن هذا مفتاح البوابه |
| Kapıya biletsiz gidemezsiniz. Antarktika'ya gitmem lazım. | Open Subtitles | سيدي لا يمكنك العبور مع البوابه بدون تذكره |
| Hayır, kapıda gördüm. Hava alanında bizimleydi. | Open Subtitles | لا، رايته عندما دخلنا البوابه كان معنا في المطار |
| Antartika'daki ikinci geçide sıçradı. | Open Subtitles | انتقلنا إلى البوابه الثانية فى القارة القطبيه |
| O halde, geçitten kaçan o adamların kim olduklarını hiç öğrenemeyebiliriz. | Open Subtitles | إذا ربما لن نعرف أبدا من هؤلاء الناس الذين عبروا البوابه |
| Ve sonra da bahçe kapısına mavi atkıyı bağla. | Open Subtitles | وبعد ذلك عودى الى هنا واربطى الخرقه الزرقاء على البوابه |
| Koruma kapısını kızdırdık. | Open Subtitles | لقد اسأنا لحارس البوابه ,انا اشعر |