| ABD DİSİPLİN KOĞUŞLARl AZAMİ GÜVENLİK | Open Subtitles | الثكنات التأديبية الأمريكية الحراسة المشدّدة |
| Bu, yarın ki disiplin duruşmasına katılmanda bir mani olmadığını ve tüm yasal haklarını bildirdiğimi söylüyor. | Open Subtitles | هذه تقول أنك موافق على نقل الجلسة التأديبية للغد و هذه تقول أنني أعلمتك بحقوق الشرعية |
| Hikayeni disiplin kuruluna anlatırsın sabah ilk iş olarak. | Open Subtitles | حسنا، أنت يمكن أن تروي قصّتك إلى اللجنة التأديبية أوّل شيء في الصّباح. |
| Sizden sadece öğrencilerim söz konusu olduğunda önerilen disiplin yöntemlerini uygulamanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك فقط أنه حين يتعلق الأمر بالتلاميذ فيجب أن تحترمي السلوكات التأديبية المتفق عليها |
| Cezai zararı dahil etmiyorsun ama Harvey istediği zaman tesadüfi davaları alabiliyor. | Open Subtitles | لقد نسيتِ الأضرار التأديبية بالإضافة إلى أن (هارفي) يتولى قضايا طارئة دوما |
| Ondan önce, disiplin cezaları sıralamalarında da liste başıydınız. | Open Subtitles | قبل ذلك ، قمت أيضاً بتجاوز كلّ المخطّطات التأديبية |
| Hastane, tıp fakültesi ve sağlık merkezlerindeki disiplin suçlarına bakın. | Open Subtitles | تفقدوا الملفات التأديبية في المشافي كليات الطب, و مؤسسات الصحة القومية |
| Tek bir şey daha var, şuradaki adam Tabipler Odası disiplin Komitesi'nden. | Open Subtitles | شيء واحد فقط... الرجل هناك إنه من اللجنة التأديبية لجميعة الإدارة الأميريكية |
| Okul, çocuğun disiplin dosyasını gönderdi. | Open Subtitles | المدرسة العليا أرسلتْنا ملفاته التأديبية. الشيء بَرزَ. |
| "disiplin soruşturması yapılacağından detayları paylaşamayacağım ama gönüllü cinsel taciz seminerimi bitirdiğimi bilmenizi isterim." | Open Subtitles | برغم أنني لا أقدر ان اتحدث في تفاصيل القضية بسبب اقتراب جلسة اللجنة التأديبية ارغب منكم ان تعرفوا أنني أكملت |
| Doktor Chi Park'ın, 7 Ekim'de gerçekleştirmiş olduğu eylemin sonuçlarının değerlendirilmesi için disiplin kurulunu toplamış bulunuyoruz. | Open Subtitles | لقد عقدنا الجلسة التأديبية لتقرير الفعل المناسب الذي يجب اتخاذه ضد الطبيبة تشي بارك كنتيجة لأفعالها |
| Şimdiyse karşımda disiplin sorununu çözmüş genç bir adam duruyor. | Open Subtitles | والآن إنني أرى شاباًّ أفتخر بمناداته بمشكلتي التأديبية |
| Bu soruşturmaya devam edersen disiplin komitesine gönderilebilirsin. | Open Subtitles | إذا تواصل هذا التحقيق يمكن أن تُرسل إلى اللجنة التأديبية. |
| Son aylarda yazılmış olan disiplin raporlarını topladım. | Open Subtitles | جمعت عدداً كبيراً من التقارير التأديبية من الاشهر القليلة الماضية |
| Geçmişte bazı disiplin sorunların olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أرى أنكِ قد عانيتِ من بعض المشاكل التأديبية في الماضي |
| Ailem öğrendiğinde, onu dağlardaki disiplin okuluna gönderdiler. | Open Subtitles | عندما اكتشف أبواي ذلك قاما ببعثه إلى أكادمية مونتاين التأديبية |
| Kampüs güvenliği umursamaz tehlike arzetmekten polisin tutuklamasını istiyor, ve disiplin kurulu da okuldan atılması için baskı yapıyor. | Open Subtitles | أمن الحرم الجامعى يُريد مُذكرة لإلقاء القبض عليه بسبب تعريضه للخطر عن تهور واللجنة التأديبية تضغط لطرده |
| Yani, disiplin kurulunun onu atmasını sağlayabilirsin ya da polislerin tutuklamasını. | Open Subtitles | حسناً ، تستطيع ترك اللجنة التأديبية تقوم بطرده أو أن يقوم الأمن الجامعى بالقبض عليه |
| disiplin kararını tamamen Rossmore'a bırakacaklar. | Open Subtitles | انهم على وشك مغادرة روزمور التعامل مع الإجراءات التأديبية |
| Komik çünkü bende tam aksini söyleyen bir sürü disiplin cezası var. | Open Subtitles | حسناً، هذا هذا مضحك، لأن لدي كومة من التقارير التأديبية التي تقول شيء مختلف |
| Cezai tazminatın kapağını kaldırır. | Open Subtitles | هي ترفع الغطاء على التعويضات التأديبية |