Yani aslında, çocuklar savaş öncesi ve sonrasında ilgili ve düzgün ebeveynlik sayesinde en zararsız şekilde bu süreci atlatabilir. | TED | لذا بالفعل يمكن حماية الأطفال من خلال التربية الوالدية الدافئة والآمنة خلال وبعد النزاع. |
ebeveynlik yaparken çektikleri zorlukları dinledim, mücadelelerini dinledim, onların yakarışlarını dinledim. | TED | أصغيت إلى تحديات التربية الوالدية التي تواجههم، وأصغيت إلى صعوبات التربية الوالدية لديهم ومن ثم أصغيت لنداء استغاثتهم. |
Mülteci kamplarındaki doktorlar, çoğunlukla çok meşguller ya da ebeveynlik için yeterli bilgi sahibi olmuyorlar. | TED | وغالبا ما يكون أطباء المخيم في حال تواجدهم، مشغولين جداُ، أو لا يملكون الوقت والمعرفة بأساسيات دعم التربية الوالدية. |
Bu, gerçekten kötü sonuçlu bir ebeveynlik mücadelesi, ama maalesef, yaygın bir hâlde. | TED | وهذا صراع في التربية الوالدية بنهاية قاسية، ولكن للأسف، هذا أمرٌ مألوف. |
Ama ebeveynlik ve davranış eğitimi verdiğimiz sürece, bütün bu anlattıklarımın önüne geçmemiz mümkün. Teşekkürler. | TED | لكن بتحسين التربية الوالدية ودعم مقدمي الرعاية الصحية. قد يكون من الممكن إضعاف العلاقة بين الحرب والعوائق النفسية عند الأطفال وعائلاتهم. |