ويكيبيديا

    "التزود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ikmali
        
    • tedarik
        
    Anladığım kadarıyla, Air Force One havada yakıt ikmali yapabiliyor. Open Subtitles لقد علمت بأن طائرة الرئيس يمكنها التزود بالوقود أثناء تحليقها
    Bizimkiler yakıt ikmali bile yapamadan diğer uçağa binip gitmişler. Open Subtitles وطارت الطائرة بها مرة أخرى قبل أن يعيدا التزود بالوقود
    Yakıt ikmali yapıncaya dek bu beklemek zorunda. Open Subtitles هذا يجب ان بنتظر حتى نعيد التزود بالهواء
    Beklersek, yakıt ikmali ve silah yüklemek için vakit kazanır. Open Subtitles لكن ان انتظرنا , سيتيح ذلك له ان يعيد التزود بالوقود و التسلح
    Artık onlardan uzak durabilir ve malzeme tedarik edebileceğimiz gezegenler bulabiliriz. Open Subtitles ونجد كواكب آمنه لإعاده التزود بما يلزمنا هذه كانت الفكره على أى حال
    Uçak yoluna devam edecek, yakıt ikmali yapıp dönecek ve bizi alacak. Open Subtitles الطائرة ستكمل طريقها وتعاود التزود بالوقود وتعود لتأخذنا
    86 tanker uçağı yollayın yakıt ikmali için. Open Subtitles أرسل طائرة 86 التزود بالوقود لإعادة تموين الطائر ات
    Evet, şimdi yakıt ikmali yapacağı tek yer orası. Open Subtitles أجل, إنه المكان الوحيد الذى يمكنه التزود بالوقود فيه.
    Yakıt ikmali bitince Kuzey Burnu'na git. Open Subtitles توجه إلى الرأس الشمالى حين تنتهى عملية التزود بالوقود
    Bu kuşlar kuzey kutbundaki üreme alanlarına gidiyorlar ve yakıt ikmali için aşağıya indiler. Open Subtitles هذه الطيور المهاجرة متجهة إلى أماكن تكاثرها في القطب الشمالي وحطت هنا من أجل التزود بالطاقة
    Askerler ilerlemeden önce yakıt ikmali yapmak zorundalar. Open Subtitles القوات بحاجة إلى التزود بالوقود قبل أن يدخلوا
    Gemiyi onarıp yakıt ikmali yapmamız gerek. Open Subtitles يجب علينا إصلاح السفينة وعلينا إعادة التزود بالوقود
    Genda herşeyi düşünmüştür yakıt ikmali hava şartları... Open Subtitles .. فكر "جيندا" فى كل شىء .. التزود بالوقود .. .. الطقس ..
    Ama havada yakıt ikmali yapabilir. Open Subtitles لا, يمكنها التزود بالوقود فى الجو.
    Çin'in Tsingtao bölgesinde, gemilerine kömür ikmali yaptığı ve bira mayaladığı hayati bir ayak basma bölgesine sahipti. Open Subtitles كما كان لديها موضع قدم في (الصين) ، في منطقة (تسنجاتو) حيث كانت سفنها تعيد التزود بالفحم والبيرة المختمرة
    John, burası Lowry'nin adamlarının yakıt ikmali için kullandıkları yer. Open Subtitles (جون)، هذه هي المنطقة التي اعتاد رجال (لاوري) التزود بالوقود فيها
    Önce yakıt ikmali yapmamız gerek. Open Subtitles علينا التزود بالوقود أولاً
    Yakıt ikmali tamamlandı efendim. Open Subtitles تم التزود بالوقود سيدي
    "Hava ikmali mi?" Open Subtitles " التزود بالهواء؟ "
    8 Aralık 1914'te Alman komutan Pochhammer Falkland Adalarının Stanley limanında kömür ikmali yaparken İngilizlerin dev gemi direklerini gördü. Open Subtitles في يوم 8 ديسمبر 1914, لاحظ القائد الألماني (هانز بوخمير) صواريهما الضخمة بينما كانتا تعيدان التزود بالفحم في ميناء (ستانلي) في (جزر الفوكلاند)
    Şarj için kullandığımız yıldızları biliyorlar, ...tedarik için geçitten yararlandığımızın da farkındalar. Open Subtitles ويعرفون أننا نستخدم البوابه لإعاده التزود بإحتياجاتنا إنهم فى كل مكان نحتاج أن نكون فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد