| Şehrin herhangi yerinde neler oluyor hayal edebilmek çok zor. | Open Subtitles | إنه صعب التصور مما يحدث في كل مكان في المدينة |
| Bedeli çoğumuzun hayal ettiğinden ağır olsa da zafer kazandık. | Open Subtitles | نحن المنتصرون على الرغم من الثمن الباهظ الذي يفوق التصور |
| Bu yüzden, değişimi senin yapman konusunda memnun olmadıklarını tahmin ediyorsundur. | Open Subtitles | لذا يمكنك التصور انهم ليسوا سعداء جداً بفكرة انك تقوم بالتبادل |
| Ve tahmin edebileceğinden de uzun zamandır inanılmaz bir hayat sürdürdüğümü. | Open Subtitles | وأخبره إن حياتي كانت غير معقولة لمدة أطول مما يمكنه التصور |
| Bu algı çok uzun zamandır üniversite dışına yayılmış durumda. | TED | وانتشر هذا التصور خارج الحرم الجامعي منذ فترة طويلة. |
| Aslında tam o an fark ettim ki, Zaraeeb semti algı konusunu ele almak için en iyi şartları sunuyordu. | TED | إذًا وفي هذه اللحظة بالذات أدركت أن مجتمع الزرايب هو النطاق الأفضل لطرح موضوع التصور والفهم. |
| Profil buraya kadar. Muhtemelen 1 milyon dolarlık zarar var. | Open Subtitles | لقد سئمت من التصور العام لديّ ما يقرب من المليون دولار خسائر |
| Şu an bunu hayal etmek kolay değil ama Avustralya'nın bu kurak ve tozlu iç kısımlarında eskiden bir süreliğine bir iç deniz bulunuyordu. | Open Subtitles | ، من الصعب التصور الآن أن هنا في هذه الأرض الجافة ، المغبرة من أستراليا كان موجودا ، لولهة من الزمن ، بحر داخلي |
| Ama fotoğraf için poz vermeyince çok hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | ولقد خاب أملي عندما لم يتمكن لي من التصور معه |
| Bu vazoların insanların hayatlarında temsil ettiği hayal gücünün sürekliliğini bir anlamda elimine ettik. | TED | لقد تخلصنا، نوعًا ما، من ذلك الثبات في التصور بأن المزهريات ممثلة في حياة الناس. |
| Tıp alanındaki nefes kesici gelişmelere rağmen şunu öğrendim, ırk konusuna gelince hayal dünyası sekteye uğruyor. | TED | وعلى الرغم من القفزات الطبية العديدة والرائعة التي نتعرف عليها، هناك فشل فى التصور عندما يتعلق الأمر بالعرق. |
| Kendi bedeninde tutsak olarak binlerce yıl, kabus gibi, bu hayal edilemez. | Open Subtitles | آلاف السنوات، محصور داخل جسم مستحيل التصور |
| Bu adamların etrafta yalın ayak dolaştığını hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك التصور اي من هؤلاء يركض حافيا ؟ |
| tahmin ettiğiniz üzere, açıklama bekleyen şeyler vardı. | Open Subtitles | كما يمكنك التصور ، كان هناك تفسيرات تحتاج إلى توضيح |
| Ben de bir babayım Bay Cowen, durumun ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | سيد كاوين .. أنا أبٌ أيضاً لذا أستطيع التصور كم يكون هذا صعباً |
| Yani "tahmin edilemeyecek ölçüde zarar görmek" Y kuşağı için söylüyorum. | TED | وهي اختصار: "تبًا لدرجة تفوق التصور" لك يا جيل الألفية. |
| Hayır, ama büyük ihtimal tahmin edebilirim. | Open Subtitles | لا، لكن يمكنني التصور |
| - Onun suçu değil. Delhililer ilgili algı böyle. | Open Subtitles | لا ليس غلطتها , هذا فقط التصور البعض حولنا |
| Sheldon, kuantum algı projemiz üzerinde çalışacağımızı söylemişti. | Open Subtitles | حسنا، قال شيلدون أن كان يعمل ستعمل معي لدينا الكم التصور المشروع. |
| Duyu ötesi algı. | Open Subtitles | التصور بعيداً عن الإدراك الحسي |
| Böyle bir Profil ne kaçırdığımızı gösterebilir. | Open Subtitles | كتابة التصور أولاً بأول تظهر لنا ما فاتنا |
| Onları insanlıktan çıkarsa da Profil kadın olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | وعلى الرغم من التعامل معهما بعدم إنسانية يشير التصور إلى امرأة |