Eğer gerçek aşkı ve klima arasında seçim yapmak zorunda eğer Ama ben bir no-beyin olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن إذا كان عليكِ أن تختاري بين الحب الحقيقي و التكييف سأقول إنه لا يستحق التفكير |
Özürlerimi sunuyorum. klima sorunu üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | أقدم اعتذاري، نحن نعمل على حل مشكلة التكييف |
İşte binanın şimdiki hâli. Her şey boyanmış -- havalandırma kanallarının üstü de dâhil her yerde baskı var. | TED | كان لعبا وها هي البناية كل شيء تم طلائه الخط الطباعي على كامل البناية حتى قنوات التكييف |
havalandırma cihazınız çalışmaz, çamaşır makineniz patlar ya da videonuz bozulursa, tamirciyi çağırmadan önce ışığı yakıp, dolaplarınızı kontrol edin, yatakların altına bakın. | Open Subtitles | اذا جهاز التكييف أو الغسالة تعطلت أو جهاز الفيديو أنكسر قبل أن تطلب المختص |
klimayı açık tutmak için gereken 200 tane attan bahsetmeye hiç gerek yok zaten. Asansöre binin ve inanılmaz birşey, göreceksiniz ki boş asansörün ışığı açık. | TED | هذا غير الـ 200 حصان الذين يركضون الآن لتشغيل التكييف وهو مذهل تماما، الدخول في المصعد والإضاءة في داخله |
Şu kaltak ne zaman bu klimayı yeniden açtıracak. | Open Subtitles | عندما سَتدُورُ تلك الكلبةِ يَعُودُ التكييف للعمل؟ |
Ucuzcu piçler. Hafta sonları havalandırmayı kapatıyorlar. | Open Subtitles | يالهم من ملاعين , يطفؤون التكييف يوم العطل |
Bildiğim tek suç karavanımdaki klima. | Open Subtitles | الجريمة الوحيدة التي ادركها هي التكييف في مقطورتي |
İç çamaşırlarınla dans edersin klima tamiri dersine girersin | Open Subtitles | الرقص في ملابسك الداخلية و إصلاح أجهزة التكييف |
klima tekrar çalışacak ve köprünün altından sular akıp gidecek. | Open Subtitles | وسيعود التكييف للعمل وسيصبح كل هذا طي النسيان |
Dizayn edilen garaj merkezi klima senin istediğin melek yüzlü iki çocuğun olduğu Venedik çeşmesi... | Open Subtitles | تحويل المرآب اجهزة التكييف المركزية نافورة البندقية مع اثنين من الملاك |
Bu havalandırma. Bir saniyede düzelir. | Open Subtitles | انه جهاز التكييف ستعود الاضاءه خلال ثانيه |
havalandırma sitemimde bir sorun var. Acil bir durum. | Open Subtitles | أنا أواجه مشكلة مع جهاز التكييف إنها حالة طارئة |
-Sarin gazı. Bir denizaltının havalandırma sistemine vermeyi planlıyor. | Open Subtitles | إنه يخطط لنشـره من نظام التكييف في الغواصة |
Kimliği bilinmiyor. havalandırma sistemine sarin gazı verilmesi tehdidi var. | Open Subtitles | تهديد باستـخدام غاز السارين في التكييف ، اتخذ الاجراءات |
Eğer birisi burayı soğutmak için bütün camları açmış ve klimayı açmamışsa. | Open Subtitles | لذا إن لم يقُم أحدهم بفتح التكييف الهوائي، و فتح النوافذ بأكملها وجعل الجو شديد البرودة هنا، |
klimayı açmak isteyen var mı? | Open Subtitles | فليقم احدكم بأشعال جهاز التكييف لا أعرف ولكن لست انا من سيقوم بذلك |
Hey Kemp, şu klimayı çalıştırsana... | Open Subtitles | دفعنا ثروةً لهذه التّذاكر كيمب ، هل تستطيع فعل شيء بخصوص جهاز التكييف الخلفي ؟ |
Sanchez'e göre havalandırmayı yapan Biscayne'den M. Arrona. | Open Subtitles | يقول سانشيز ان عقد التكييف قد ذهب الى مانويل ارونا من شركة كي بيسكين |
Ve neden bu kadar zor terleme yapıyorsun? Çünkü AC için kompresör Bu güvertede de düştü. | Open Subtitles | وسبب تعرقك هو توقف المحرك في أجهزة التكييف المركزي أيضاً. |
Çok sıcak günler yaşıyoruz, ve klimanın bozuk olduğunu anlamışsınızdır. | Open Subtitles | والدي. نحن بمنتصف موجة حرّ وكما لاحظتم أن التكييف معطّل. |
Klimalar kontrolden çıktı. | Open Subtitles | أجهزة التكييف أصبحت خارج السيطرة |
Biliyorum, sadece klimadan dolayı böyle hareket ediyorsunuz. | Open Subtitles | أعلم بأنه هواء التكييف الذي يجعلكما تتحركان |
Kendimi sürekli bir şeylere adapte etme ihtiyacım beni büyük bir fikir üreticisi ve problem çözücü hâline getirdi. | TED | حاجتي المستمرة على التكييف جعلت مني مبتكرة كبيرة وقادرة على حل المشاكل. |
Steve'ler çalışmayı reddediyorlar, ben de klimaya kendim bir göz atayım dedim. | Open Subtitles | حسنٌ .. مازال العمال يرفضون العمل لذا فكرتُ أن ألقي نظرة على التكييف بنفسي |
Beni havalandırmanın açık olduğu bir odaya koydular ve "stres pozisyonunda" beklettiler. | Open Subtitles | إنه يضعك وحهاز التكييف يعمل وأنت فى موضوع تحت ضغط |