Size şunu kesin olarak söyleyebilirim, bir sonrakinin adını Aşırı Büyük teleskop koymayı planlıyorlar. | TED | استطيع ان أؤكد لكم أنهم، يخططون لتسمية التلسكوب القادم بالتلسكوب الكبير للغاية. |
Yıldızlar sönük görünüyor çünkü teleskop onun hareketine odaklanmış. | TED | النجوم تتلاشى بعيدًا لأن التلسكوب يتابع حركته. |
teleskop tamamıyla, tüm yedi aynasıyla, gelecek on yılın ortasında tamamlanacak. | TED | وسيتم الإنتهاء من التلسكوب الثاني في منتصف العقد الموالي، باستخدام المرايا السبعة. |
Baba, bana aldığın yeni teleskopu kullanıyordum ve bir kuyrukluyıldız keşfettim. | Open Subtitles | ابي .لقد كنت استخدم التلسكوب الذي اهديتني اياه واكتشفت مذنبا جديدا |
Ve teleskopla ilgili size son iletmek istediğim bir mühendislik eseri olan aynasıdır. | TED | والقطعة الهندسية الذي أود أن أترككم معها فيما يتعلق بهذا التلسكوب هي المرآة. |
Yaşadığımız asıl zorluk, gerçekte bu teleskoptan resim çekerken oldu. | TED | وأصبح التحدي الكبير هو أخذ الصور عن طريق هذا التلسكوب. |
Daha da önemlisi; sinyal, teleskopun ışınındayken, kendi kendini açar gibiydi. | Open Subtitles | والأهم من ذلك ، يبدو أنّ الإشارة أعادت تشغيل نفسها ، أثناء إشارة إرسال التلسكوب |
Fizik kuralları, yapabileceğimiz teleskobun asgari büyüklüklüğünü tamı tamına bize söylüyordu. | TED | قوانين الفيزياء هي التي تملي حجم التلسكوب الأصغر الذي يمكن بناؤه. |
Ve umuyorum ki, teleskop ve diğer tesisler, birçok genç kadın ve erkeğe, yıldızlara erişmek için ilham kaynağı olacak. | TED | وأملي أنه مع بناء هذا التلسكوب وغيره من التسهيلات، فالعديد من الرجال والنساء سيتوقون للوصول إلى النجوم. |
Son teleskop Batı Avustralya Çölü'nde 10 km kare alan kaplıyor. | TED | التلسكوب النهائي غطى 10 كيلومترات مربعة، من غربي الصحراء الأسترالية. |
Bu bir sanatçının çizimi, fakat aslı japon bir teleskop ile 1995'te uzaya uçtu. | TED | هذا تصميم فني، ولكن حلق مع التلسكوب الياباني في عام 1995 |
Bu gördüğünüz yapıda, buna 'Büyük Duvar' diyoruz, boşluklar ve benzer şeyler var fakat teleskop yeterince hassas olmadığından, uzaklastıkça gözden kayboluyorlar. | TED | وترون هذه البنى هذا ما نسميه بالجدار العظيم، ولكن هناك فراغات وهذا النوع من الاشياء وتخبت رؤيتها لإن التلسكوب لا يستطيع التقاطها. |
FIREBall üzerine çalışmaya 2008 yılında başladım. teleskop üzerine değil, teleskopların kalbi denebilecek ışık sensörü üzerine çalışıyordum. | TED | بدأ عملي على كرة النار منذ عام 2008، العمل ليس على التلسكوب ولكن على مستشعرالضوء، الذي يُعد قلب أي تلسكوب. |
Sensörler hallolduğuna göre sıra teleskop üretmedeydi. | TED | إذًا، انتهينا من المستشعر، حان الوقت لبناء التلسكوب. |
Telsiz teleskop cebime koyduğum dijital kamera. | TED | أما التلسكوب اللاسلكي كان كاميرا رقمية وضعتها في جيبي. |
- Pek sayılmaz, sadece üç hafta. Söylesene, büyükbabanın teleskopu hâlâ duruyor mu? | Open Subtitles | ليس فعلا، فقط ثلاث أسابيع أخبريني، هل ما زال جدكِ يملك ذلك التلسكوب ؟ |
teleskopu kullanarak, sinyallerin kaynağını resimledi. | Open Subtitles | باستخدام التلسكوب ، إلتقطت صوراً لمصدر الإشارة |
Bir kara delik öngörüsünde bulunursunuz, derken teleskopla bakarsınız ve oradadır, tam olacağını söylediğiniz yerde. | TED | فأنت تتنبأ بثقب أسود, و تنظر عبر التلسكوب لتجده, مثلما قلت. |
Ve bu yapı teleskoptan onbinlerce km uzağa uçmalı. | TED | وهذا البنية العملاقة يجب أن تطير عشرات آلاف الكيلومترات بعيدا عن التلسكوب |
Şehirde kalburüstü kim varsa rasathanede yeni teleskopun yaldız ve yıldızlı açılışında. | Open Subtitles | وكل من جاء إلى المرصد ليشهد حفل إهداء التلسكوب الجديد، الليلة حافلة بالنجوم |
teleskobun aynalarının yapımı da kendi içinde büyüleyici. | TED | لذلك فان صنع المرايا فى هذا التلسكوب شىئ مذهل فى حد ذاته. |
dediler. Ve biz de Teleskobu ilk dört aynayla inşa etme hazırlığındayız. | TED | ولذلك خططنا لبناء ذلك التلسكوب باستخدام الأربع مرايا الأولى. |
Hatırlıyorum da Stephen daha 8 yaşındayken beraber teleskoba bakmak için bahçeye gitmiştik | Open Subtitles | أنني أتذكره عندما كان عمره تسع سنوات ولقد كنا في الحديقة ومعنا"التلسكوب" |
Bir çoğunuzun radyo teleskobunu duyduğunuza eminim. | Open Subtitles | انا متأكد بأن كلكم سمعتم عن التلسكوب اللاسلكي |
teleskoplar inekler ve sapıklar için demiştin sanki. | Open Subtitles | ظننت أنك قلتي أن التلسكوب لغرباء الأطوار أو المتحرشين |
Gerçek casus Bilim Merkezi'ndeki... radyo teleskopa giriş izni olanlardan birisi. | Open Subtitles | فالجاسوس الحقيقي هو شخص ما لديه صلاحيّة الوصول إلى التلسكوب اللاسلكي في مركز العلوم |
Adı Hubble teleskobuna verilen Edwin Hubble Evren'in genişlediğini 1920'lerde keşfetmişti. | Open Subtitles | أدوين هابل .. والذي سُمي التلسكوب هابل بإسمه فيما بعد كان أول من إكتشف أن الكون يتمدد مؤخرا في عام 1920 |