| -Hukuksal danışmanlığın ve eve Getirdiğin için de. -Yine bekleriz. | Open Subtitles | و النصيحة القانونية و التوصيلة – لا عليكي – |
| Getirdiğin için teşekkürler. Ben kendim dönerim. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة أستطيع أن أتدبّر أمر عودتى |
| Getirdiğin için sağ ol. Atımı satıp parasını alabilirsin. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة بع حصانى بثمن جيد |
| Bıraktığınız için sağ olun, ama artık gitmelisiniz. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة, لكن أظن أنه حان الوقت لذهابكن. ربما الآن. |
| - Sonra görüşüyoruz? - Evet. bıraktığın için sağol. | Open Subtitles | ـ أراك لاحقا ـ نعم ، بالطبع شكرا على التوصيلة |
| Geleceğim yer burası. Getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذا المكان الذي أقصده شكرا على التوصيلة |
| Getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة. على الرحب. |
| Clark Getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | حسناً كلارك شكراً على التوصيلة |
| Getirdiğin için sağol. Çok keyifliydi. | Open Subtitles | شكراً على التوصيلة الأكثرمنمملة. |
| Getirdiğin için sağol. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | شكرا علي التوصيلة يا رفاق الي اللقاء |
| Getirdiğin için sağol. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | شكرا علي التوصيلة يا رفاق الي اللقاء |
| Bak, Getirdiğin için sağ ol, cidden sağ ol ama uçağa tek başıma binebileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أقدر التوصيلة... ولكن أعتقد أني أستطيع صعود الطيارة بنفسي |
| Getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك مرة أخرى على التوصيلة. |
| Eve Bıraktığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | لنذهب من هنا شكرا على التوصيلة مأكد |
| Pekâlâ, beyler, Bıraktığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً .. شكراً لكم على التوصيلة |
| Bıraktığınız için teşekkür edeirm Bayan Woods. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة سيدة وودس |
| bıraktığın için sağol içeri gelmek istermisin kesinlikle bir şeyler kıracağım ama tabiki | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة هل تريدين الدخول من الممكن ان اكسر شيئا لك |
| Dallama gibi görünmek istemem, bıraktığın için sağol. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكون وغدا انا اقدر التوصيلة |
| Şimdi, bu tavsiye bedavaydı, ama bu Yolculuk 1.50 dolar. | Open Subtitles | والآن, تلك النصيحة كانت مجانية، ولكن هذه التوصيلة بـ1.50 دولار |
| Getirdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذه نقود كثيرة لم أرى مثلها شكراً على التوصيلة |
| Evet, evet. Kahve üçüncü teslimat mükafatıdır. | Open Subtitles | شرب القهوة يُطلب عند التوصيلة الثالثة |
| Şimdi bana çantanı ver, teslimatı ben tamamlarım. | Open Subtitles | الآن إذا أعطيتني حقيبتك ، سأكمل التوصيلة |
| Sürüş için teşekkurler. Show için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة شكرا على الاستعراض |