| Umarım Majesteleri de, Fransa Kralı'nın gönderdiği hediyelerden memnun kalmıştır. | Open Subtitles | اثق بأن فخامتك ستسر بالهدايا التي أرسلها ملك فرنسا |
| Mr. Hutchinson'nın gönderdiği soruları bana okur musun? | Open Subtitles | هلّا قرأت علي الأسئلة التي أرسلها السيد "هتشنسون"؟ |
| Amerikalıların Chongqing'e temin ettiği silahları araştırıyorlar. | Open Subtitles | إنهـم يحققون في الأسلحة التي أرسلها الأمريكيون إلى "شونج كينج". |
| Foyet'in yolladığı zarflar laboratuardan gelmek üzeredir. | Open Subtitles | الرسائل التي أرسلها (فويت) إلى (آرنولد) بطريقها من المختبر |
| İşte babanın Julia'ya yolladığı esas e-posta. | Open Subtitles | هذه هي الرسالة الإلكترونيّة الحقيقيّة التي أرسلها والدك إليها. |
| Erasmus'un gönderdiği o merminin üzerinde benim ismim vardı. | Open Subtitles | (اسمي كان منحوتاً على الرصاصة التي أرسلها (إرازموس |
| Jack'in gönderdiği veri epey kötü durumda. | Open Subtitles | المعلومات التي أرسلها جاك ناقصة |
| Size gönderdiği tehdit mektuplarından dolayı McManus'a tuzak kurulduğunu düşünüyoruz ki bu da şüphelinin ofisinizdeki dosyalarınıza erişimi olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | نعتقد أنّه تمّ تلفيق التُهمة لـ(مكمانوس) بسبب رسالة التهديد التي أرسلها لك، ممّا يعني أنّ الفرد المُتورّط -لديه وصول إلى الملفات في مكتبك . |
| Bir Scav işaretçisi tarafından gönderilen koordinatlara düştü. | Open Subtitles | لقد هبط بنفس الإحداثيات التي أرسلها القمّامون من المنارة |
| Wilden'ın arabasında çekilmiş, A'nın gönderdiği fotoğrafımız hala onda. | Open Subtitles | A) ولا زال لديها تلك الصورة التي أرسلها) و التي تظهرنا و نحن واقفون بجانب سيارة (ويلدن) بتلكَ الليلة |
| Amerikalıların Chongqing'e temin ettiği silahları araştırıyorlar. | Open Subtitles | إنهـم يحققون في الأسلحة التي أرسلها الأمريكيون إلى "شونج كينج". |
| Deeks'in yolladığı fotograf. | Open Subtitles | الصورة التي أرسلها (ديكس) |
| Viola'ya yolladığı e-mailin her yerinde parmak izleri var. | Open Subtitles | لأنه ترك الكثير من الدلائل (على الرسالة التي أرسلها لـ(فيولا |
| DC, Maryland, Virginia ve Delaware arşivlerinde Booth'un gönderdiği planları araştırıyordum ve nihayet bir şey buldum. | Open Subtitles | كنتُ أبحث في قاعة السجلات والمباني والسلامة في (واشنطن)، (ماريلاند)، (فرجينيا) و(ديلاوير)... ووجدتُ أخيراً تطابقاً للمخططات التي أرسلها (بوث). |
| Ajan Martinez'in gönderdiği dosyalardan. | Open Subtitles | -الملفات التي أرسلها العميل (مارتينيز ). |
| Eugene MacIntost az önce Joe Bey tarafından gönderilen maili cevapladı. | Open Subtitles | لقد أجاب يوجين ماكينتوش لتوه الرسالة التي أرسلها جو باي |