| Şu an üzerinde çalıştığım davayla ilgili, tehlikede olduğuna dair içimde bir his var bu yüzden onunla konuşmalıyım. | Open Subtitles | , و القضية التي أعمل عليها الآن , اظن انه متورط في شئ خطير و عليّ أن أتحدث إليه |
| Şu an üzerinde çalıştığım davayla ilgili, tehlikede olduğuna dair içimde bir his var bu yüzden onunla konuşmalıyım. | Open Subtitles | , و القضية التي أعمل عليها الآن , اظن انه متورط في شئ خطير و عليّ أن أتحدث إليه |
| Beni en iyi insan gücüyle çalışan uçuşlarla bilirler, fakat bu sadece şu an üzerinde çalıştığım şeyde ilerlememi sağlayan şeylerden biri. | TED | لقد اشتهرت غالبا بالطيران بإستخدام القوى البشرية ولكن ذلك أصبح مجرد جزء من المجالات التي أعمل فيها الان. |
| benim çalıştığım gibi ülkelerde, bu tedavi farkı, şaşırtıcı şekilde yaklaşık yüzde 90'a ulaşıyor. | TED | في بعض البلدان التي أعمل فيها، وهذا يطلق عليه الفجوة العلاجية وهو ما يقارب لدهشتنا الـ 90 في المائة. |
| Geçen hafta benim çalıştığım şirketi satın aldın. | Open Subtitles | لقد اشتريت الشركة التي أعمل بها الأسبوع الماضي |
| üzerinde çalıştığım bir dava için kontrol edilmesi gereken bir plaka numarası var. | Open Subtitles | لدي رقم لوحات سيارة أحتاج لفحصها لأجل القضية التي أعمل عليها |
| Bu benim üzerinde çalıştığım şey. Bununla ilgili bir kuramım var. | TED | وهذه واحدة من أهم الأشياء التي أعمل عليها الآن لي نظرية حول هذا الموضوع |
| Şimdi, kulağa garip geliyor ama bu, tam olarak laboratuvarımda üzerinde çalıştığım problemin neredeyse aynısı. | TED | الأن، ورغم غرابة ذلك، هذه هي بالضبط تقريباً المشكلة التي أعمل عليها في معملي. |
| Vay canına. Bunlar üzerinde çalıştığım yeni yük arabası modeli için harika. | Open Subtitles | هذهِ ستكون مناسبة جداً لنمط العرببة التي أعمل على صنعها. |
| Mesela benim üzerinde çalıştığım davada adamımız, bilinen bir suçluyla konuşurken görülüyor. | Open Subtitles | ,إليك مثالاً من القضية التي أعمل بها .الرجل الذي رأيته يتحدث إلى مجرم معروف |
| Bunlar, üzerinde çalıştığım bir dava için demiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أن هذا خاص بالقضية التي أعمل عليها |
| üzerinde çalıştığım dövüş... | Open Subtitles | المباراة التي أعمل من أجلها ستحدث بعد شهر |
| Neden benim çalıştığım yere geldin? | Open Subtitles | لماذا جئت إلى المستشفى التي أعمل بها؟ |
| Mark o kazanın olduğu gece benim çalıştığım hastaneye getirildi. | Open Subtitles | لقد أحضروا (مارك) في ليلة الحادث للمستشفى التي أعمل بها |
| benim çalıştığım şirket. | Open Subtitles | الشركة التي أعمل بها |
| Chicago'da, üzerinde çalıştığım bir miras davasıyla alakalı. | Open Subtitles | إنه ذو صلة بقضية العقارات التي أعمل عليها بـ"شيكاغو" |
| üzerinde çalıştığım bir dava var. | Open Subtitles | ثمة هذه القضية التي أعمل عليها |