Yani, vermek istediğim mesaj şu, yaşam kalitesini korumak işin neresinde? | TED | أعني، إحدى الرسائل التي أود أن أبعثها هي، ماذا عن الدفاع عن نوعية الحياة؟ |
Vurgulamak istediğim süreçlerden birisi güneş pilleri. | TED | إحدى هذه العمليات التي أود أن أركز عليها هي الخلايا الشمسية. |
Bitirirken değinmek istediğim ikinci konu şu: Bu ek boyutlar için doğrudan bir test yapabilir miyiz? | TED | القضية الثانية التي أود أن أختم بها هي: كيف يمكننا أن نختبر هذه الأبعاد الإضافية بشكل مباشر؟ |
Bu araştırma ile ilgili altını çizmek istediğim birkaç nokta var. | TED | هناك بعد النقاط التي أود أن أسلط الضوء عليها في هذه الدراسة. |
Yanına gitmek istediğim güzel bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ سيدة صديقة لطيفة جديدة التي أود أن أعود لها. |
İşte elime geçirmek istediğim bir hisse bu. | Open Subtitles | الآن هناك بعض الأسهم التي أود أن أتنازل عنها |
O hâlde silmek istediğim bir anının üzerinde de çalışabiliriz. | Open Subtitles | حسنـاً ربما يمكننا الآن العمل على الذاكرة التي أود أن أمحوها |
# Sana söylemek istediğim çok şey var ama nasıl söylerim | Open Subtitles | هناك الكثير من الامور ♪ ♪ التي ♪ أود أن أقولهـا لك ♪ ♪ لكنني لا أعرف كيف ♪ |
Çünkü konuşmak istediğim ciddi konular var, doktor. | Open Subtitles | لدينا الأشياء التي أود أن أتحدث عنها، طبيب. يا. |
İşte ekibimde görmek istediğim gerçek ruh bu. | Open Subtitles | الآن انها الروح التي أود أن أراها في فريقي |
Senin için pişirmek istediğim daha çok yemek var. | Open Subtitles | لا يزال لدي الكثير من الأطباق التي أود أن أطبخها لك. |
Şimdi altını çizmek istediğim ikinci konu çocuğun yaşı, cinsiyeti, ırkı veya etniği ile aile geliri ve çocuğun beyin yapısı arasında bağlantı olmaması. | TED | الآن النقطة الثانية التي أود أن أركز عليها هي أن الصلة بين دخل العائلة وتركيب مخ الأطفال لا تتعلق بعمر الأطفال، بأجناسهم بأعراقهم أو سلالاتهم |
Sizlere iletmek istediğim mesajım buydu. | TED | هذه هي الرسالة التي أود أن أتركها لكم. |
Ve dünyanın dört bir yanından tanıdığım yaşadıkları çevreye rağmen içlerindeki kızla temasa geçmiş kızlar hakkında paylaşmak istediğim bir kaç hikayem var. | TED | والآن لدي بعض القصص التي أود أن أشارككم بها لفتيات قابلتهن ورأيتهن عبر العالم الذين إتحدوا بالخلايا الأنثوية بداخلهن الذين إعتنقوا الفتاة بداخلهن بالرغم من كل الظروف حولهن |
Seninle konuşmak istediğim bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض الأمور التي أود أن أناقشها معك |
Sana sormak istediğim birkaç şey var. | Open Subtitles | هناك بضع الأمور التي أود أن أسألك عنها |
Bayan Reynolds, bahsetmek istediğim ilk konu vekil öğretmen oluşunuz. | Open Subtitles | أعتقد أن النقطة الأولى التي أود أن اذكرها.. -الآنسة رينولدز، هو أنك معلمة بديلة |
Bilmek istediğim çok fazla şey var! | Open Subtitles | هناك الكثير من الشؤون التي أود أن أفهمها! |
Kaçınmak istediğim şey cinayet soruşturması. | Open Subtitles | إنها تهمة القتل التي أود أن أتفاداها |
Görmemek istediğim bazı kişiler var da o yüzden çabuk olalım. | Open Subtitles | هناك بعض الأفراد التي أود أن اتجنبهم |