Size bana ustalarımdan bazılarının kendi çektiğim fotoğraflarını göstermek istiyorum. | TED | لذا فكرت .. أن اريكم بعض الصور التي إلتقطتها لمرشديَّ الموسيقين |
Bunlar o yaz kameramla çektiğim fotoğraflar. | Open Subtitles | هذه كلّ الصور التي إلتقطتها بآلة تصوير بذلك الصيف |
Otopside çektiğim resimlerin üstünden geçiyordum. | Open Subtitles | كنت أدقق في الصور التي إلتقطتها من المشرحة. |
Öldürdüğün kadınların çektiğim fotoğraflarını falan. | Open Subtitles | كل تلك الصور التي إلتقطتها للنساء اللواتي قتلتهن |
O sıralarda yaptığı bir çekim ile benim suç mahallinde çektiğim fotoğrafları karşılaştırıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نقارن التسجيل الذي صورهُ في ذلك الوقت مع الصور التي إلتقطتها لمسرح الجريمة |
çektiğim diğer fotoğrafı kullanmalıydın. | Open Subtitles | كان عليك إستخدام الصورة الأخرى التي إلتقطتها لك |
Sonra yavaşça, tüy tüy, detay detay, çalıştım ve başardım -- televizyonun önünde çalışırken -- ve Super Sculpey -- yanımda eşim oturuyor --- tüm bu süreç sırasında çektiğim tek fotoğraf. | TED | ثم ببطء ، ريشة بريشة، تفصيل بعد تفصيل، عملت وحققت -- العمل أمام التلفاز -- وصلصال كبير -- هنا أجلس قرب زوجتي -- إنها الصورة الوحيدة التي إلتقطتها لكل العملية. |
Onunla çektiğim resimler bunlar. | Open Subtitles | هذه الصور التي إلتقطتها |
Ona mesaj atıyorum, aşkımı ilan edip pipimin az önce çektiğim resmini gönderiyorum. | Open Subtitles | أكتب لها أني أحبها و ارسل لها هذه الصورة ، التي إلتقطتها توا لـ (لايل) الصغير يتبول بين الشجر -إنظر ، إنه يغمز بعينه |
Claire ile küçük Eleanor çektiğim fotoğraflara ne diyecek acaba? - Kim? | Open Subtitles | مالذي تظن أن (كلير) و (إيلنور) سيفعلونه بعد رؤية الصورة التي إلتقطتها للتو؟ |
çektiğim fotoğraflar bunlar. | Open Subtitles | هذه هي الصور التي إلتقطتها |