Dünyaya çıkarmaya çalıştığım benlik, tekrar tekrar reddedilmişti. | TED | الذات التي حاولت أن أقدمها للعالم كانت تجابه بالرفض مرة تلو الأخرى. |
Ezber bozan teknolojiler, size açıklamaya çalıştığım kök hücreler gibi, çok gerçek bir umut sunuyor. | TED | أنا أعتقد أن تلك التقنيات الإحلالية مثل الخلايا الجذعية تلك التي حاولت شرحها لك تعطي بالفعل أمل كبير. |
Eee... O çocuğu harcadığın gece kaldırmaya çalıştığım o güzel... eee... orospuyu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر الفتاة حسنة المظهر التي حاولت ان اخرج معها |
Çünkü bizi öldürmeye çalışan bir kadın ile yüzleşmek üzereyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن على وشك مواجهة المرأة التي حاولت قتلنا كلينا |
Bön bön bakan bir kızla, göğsünde kılları olan bir kızla ve kendini öldürmeye çalışan bir kızla. | Open Subtitles | الفتاة ذات العينان الذابلة, الفتاة ذات شعر على صدرها, و الفتاة التي حاولت قتل نفسها |
Kelly bunun ironisini anlamayacak kadar gençsin, ama kullandığımız araba beni öldürmeye çalışan bir kadına aitti. | Open Subtitles | كيلي انت صغير جدا لتدرك السخريه من هذه ولكن السياره التي نقودها تخص المراه التي حاولت ان تقتلني |
Her neyse, büyükannemin bana miras bırakmaya çalıştığı o şeyleri asla unutmayacağım. | Open Subtitles | على أي حال لن أنسى ابداً الاشياء التي حاولت جدتي اطلاعي عليها |
Bildirge çalınmadan önce size anlatmaya çalıştığım hikâyeyle aynı. | Open Subtitles | حسنا , هذه نفس القصة التي حاولت إخباركم بها قبل أن تسرق الوثيقة |
Geçen yıl kurmaya çalıştığım yenilebilir büyük beden iç çamaşırı işini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر شركة الملابس الداخلية الصالحة للأكل... التي حاولت صنعها قبل بضعة سنوات؟ |
Olayları çözmek için kullanmaya çalıştığım aptalca planlar hakkında. | Open Subtitles | حيال كل الطرق الحمقاء التي حاولت أن أتدبر الأمور من خلالها. |
Elinden almaya çalıştığım, evi olan topraklar, ırmağın hemen ötesinde. | Open Subtitles | موطنه، و الأراضي التي حاولت الاستيلاء عليها إنّها تقبع وراء النهر |
10 dakika daha geçse seni vurmaya ya da bıçaklamaya çalıştığım her an için pişman olacaktım. | Open Subtitles | لأنّي بعد 10 دقائق أخرى برفقتك كنت قد أبدأ في الندم على كلّ الأوقات التي حاولت فيها إرداءك أو طعنك. |
Bu 20 yıl evvel kurtarmaya çalıştığım bir kadın. | Open Subtitles | إنها نفس المرأة التي حاولت إنقاذها منذ 20 عام |
Anlat bana... Hastaneden bebek çalmaya çalışan bir tek Elliot değildi. | Open Subtitles | (إليوت) لم تكن الوحيدة التي حاولت سرقة الأطفال من المستشفى |
Gizlemeye çalıştığı maskeyi fark etmedim mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أظننت أني لم أر القناع التي حاولت إخفاؤه |
Gömmeye çalıştığı tespih de şöminedeydi. | Open Subtitles | وكانت المسبحة التي حاولت دفن أيضا في الموقد. |