Kurtarmak için bildiğim tek yol da Emily Thorne'a dönüşmekti. | Open Subtitles | .. الطريقه الوحيده التي عرفتها هي بأن أكون إيميلي ثورن |
bildiğim manzara ile bu sis kaplı manzara arasındaki fark içimde bir şeyleri ateşledi. | TED | التفاوت بين البيئة ذات المناظر الخلابة التي عرفتها وبين هذا الضباب المغطي للأفق أثار شيئًا في نفسي. |
Seyahat ettiğimde bildiğim tüm özgürlük buydu, ama aynı zamanda içten içe eve dönmek gibiydi. | TED | كانت حقاً كل الحرية التي عرفتها خلال سفري وايضاً شعرت بشده كأني عدت الى بيتي. |
Alison'ı, tanıdığın o güzel kız olarak hatırla. | Open Subtitles | حاولِأنتتذكرِ"أليسون" كالفتاة الجميلة التي عرفتها. |
Eskiden tanıdığım o küçük kızın çok fazla anısı vardı burada. | Open Subtitles | الكثير من الذكريات عن الفتاة التي عرفتها ذات يوم |
Öyleyse, bunu istpatla. Çünkü benim tanıdığım Nora Walker, | Open Subtitles | إذا ، أثبتي ذلك ، لأن نورا والكر التي عرفتها |
Bir zamanlar tanıdığım bir kadın gibi, sadece gerçek değildi, bir hayaldi. | Open Subtitles | مثل تلك السيدة التي عرفتها مرةً إلا أن الأمر لم يكن حقيقياً، كان حلم |
bildiğim bütün kurallara göre... karmaşanın içinde, bir küçük proje grubunu desteklemek... tabulara karşı olan birşeydi. | Open Subtitles | ووفقا لجميع القواعد التي عرفتها حول التحكم بالتعقيدات جعل مجموعة العمل صغيرة جعل الاهداف متقاربة في التنظيم |
Onu durdurmak adına bildiğim tek yol oydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة التي عرفتها لإيقافه |
Basamağı her zaman bildiğim haliyle, yüzümü merdivene dönerek çıkmaya çalıştım. Günler boyu, başarısızlıkla. Ta ki bu işi başarmak için harcadığım zaman ve gayretin karşılığında elde edeceklerimin açıkça orantısız olduğunu anlayana kadar. | TED | حاولت صعود حافة الرصيف بالطريقة التي عرفتها دومًا، إلى الأمام، لأيام طويلة، دون نجاح، حتى أصبح واضحًا أن الوقت والجهد الذين استثمرتهما في هذه المحاولة كانا متناسبين عكسيًا مع الاستفادة من نتيجتها. |
Hatta tek bildiğim aile onlar. | Open Subtitles | ربما العائلة الوحيدة التي عرفتها. |
Annen, bildiğim tek ailem. | Open Subtitles | (أمكِ كانت العائلة الوحيدة التي عرفتها. |
Gençliğinde tanıdığın o zeki, aklı başında kişi hayat tarafından çiğnenip tükürüldü ve onu bir daha asla göremeyeceksin. | Open Subtitles | الفتاة التي عرفتها في شبابك والتي كانت ذكية ومنطقية، عاركتها الحياة وهزمتها، ولن ترينها مجدداً... |
Bir zamanlar tanıdığım o kız sen değilsin sanki. | Open Subtitles | لست الفتاة التي عرفتها في يوم من الأيام. |
benim tanıdığım kız, yetenekli, bağımsız bir iç tasarımcı. | Open Subtitles | كانت الفتاة التي عرفتها مهندسة ديكور مستقلَّة و موهوبة |
Bunları okuyup, annemi daha iyi anlayabildiğim için mutluyum ama benim tanıdığım kadın daha farklı biriydi. | Open Subtitles | أسعدتني قرائتها, لأفهمها أكثر ولكن المرأة التي عرفتها كانت مختلفة |
Çünkü bir zamanlar tanıdığım Elena, Jesse'ye bir şans tanırdı. | Open Subtitles | لأنّ (إيلينا) التي عرفتها كانت ستمهل (جيسي) فرصة. |