| Devekuşu, yaklaşık 60 tane uçamayan kuş türünden biridir. | TED | إن طائر الشبنم هو واحدٌ من أصل 60 فصيلة حية تقريبًا من الطيور التي لا تطير. |
| Bu hayvanlar genellikle uçamayan kuşları avlayarak onları yok olmaya sürükleyebilirler. | TED | غالبًا ما تفترس هذه الحيوانات الطيور التي لا تطير كما يمكن أن تؤدي بهم إلى الانقراض. |
| Fakat yırtıcı kuşların yanında anakaralarda birkaç uçamayan kuş hayatta kalmıştır. | TED | لكن القليل من الطيور التي لا تطير تمكّنت من النجاة على اليابسة جنبًا إلى جنب مع الكثير من الحيوانات المفترسة. |
| Bu, uçamayan kuş türü yaratıkların pis kokusu. | Open Subtitles | رائحة السمك هذه تخص تلك الطيور التي لا تطير |
| Burası da okyanus buz örtüsü altında, uçamayan kuşların süzüldükleri yer. | Open Subtitles | هذا هوالمحيط أيضاً، حيث تحلّق الطيور التي لا تطير تحت جدار من الثلج |
| Düz uçamayan bir kuş sana acayip şeyler yaptırabilir. | Open Subtitles | الطيور التي لا تطير على دوماً تجعلك تفعل أشياء مضحكة |
| Ama yıllar içinde, uçamayan kuşları oldukça çok gördüm ve bunda, doğru olmayan bişeyler var. | Open Subtitles | لكنني رأيت فعلاً الكثير من الطيور التي لا تطير على مدار السنة وهذا النوع لا يعتبر طائر تماماً |
| Yeni Zelanda'da, Avrupalı yerleşimciler tarafından getirilen kakımlar, uçamayan kuş türlerini tehdit etti. | TED | في نيوزيلندا، حيوانات القاقم التي تمّ جلبها بواسطة المستوطنين الأوروبيين. هددت بانقراض العديد من فصائل الطيور المحلية التي لا تطير. |
| Böylece uçuşsuzluğun enerji tasarrufu avantajlarına rağmen, birçok uçamayan kuş türü, dodo'nun yoluna çıkmadan önce kısa bir süreye sahipti. | TED | لذا بالرغم من مزايا الحفاظ على الطاقة التي تمدها بها عدم القدرة على الطيران، العديد من فصائل الطيور التي لا تطير تملك وقتًا قصيرًا فقط قبل أن تلحق بطائر الدودو. |
| Hızla gelip giden çoğu küçük uçamayan türden farklı olarak bu devler on milyonlarca yıldır uçuşsuzlar. | TED | بعكس أكثر الطيور الصغيرة التي لا تطير التي تأتي وتذهب سريعًا، هؤلاء العمالقة بقوا غير قادرين على الطيران لعشرات الملايين من السنين. |
| Elbette, varlıklarıyla bizi onurlandıran uçamayan düşmanlarıma ayrıca minnettarım. | Open Subtitles | -انا بالطبع في قمة السعادة لأن أعدائي التي لا تطير قامت بتشريفنا بحضورهم معنا |
| Böceklerden çok kuşları severim ve özellikle de uçamayan kuşlar güzeldir. | Open Subtitles | \u200fأحب الطيور أكثر من القطط. \u200fخاصة الطيور التي لا تطير. إنها لطيفة. |
| Selamlar, uçamayan düşmanlarım. | Open Subtitles | تحياتي,يا أعدائي التي لا تطير |
| uçamayan Kuşlar Bölümü'nden. | Open Subtitles | قسم الطيور التي لا تطير |