Şimdiye kadar var olan herhangi birşeyden çok daha birşey olan birşey. | Open Subtitles | أنه أكبر الأشياء من الأشياء التي من الممكن أن تحدث من الأشياء |
Yani, her ne kadar evren sonsuza dek sürse bile evrende ortaya çıkma ihtimali olan şeylerin sayısı sonsuz değil. | TED | فإذن و بالرغم من أن الكون يدوم للأبد ، يوجد عدد محدود من الأشياء التي من الممكن أن تحدث في الكون. |
Size bunlardan vücutla konuşmak için olan üç tane örnek vereceğim. | TED | وسأقوم بإعطائكم مثالًا لثلاثة من تلك الأدوات التي من خلالها نستطيع التحدث مع الجسد |
Çekik gözlü sevgilinden gelen. Cantana saklamıssın. Anh mı? | Open Subtitles | التي من حبيبك رأيتها في محفظتك هل كنت فتشت اغراضي |
Bunları da Kolombiya'dan gelen mektuplar gibi yok etmeliydim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أدمر هذه، كما دمرت الرسائل التي من كولومبيا |
bu da hepsinin kaynaşacabileceği bir yapı oluşturuyor. | TED | وهذا يخلق بنية التي من خلالها يمكن الجمع |
İşte bu da ölmen için yeterli bir sebep. | Open Subtitles | إذن هذا أحد الأسباب التي من أجلها يجب أن تموتي |
Bazı durumlarda, atletik performansı ileri taşıyacak olan bedenler için araştırmalar, Kenyalı mesafe koşucuları gibi, daha önce yarışmalara hiç katılmamış olan insan topluluklarını rekabet dünyasına katmak ile sonuçlandı. | TED | وفي بعض الحالات، البحث عن الأجسام التي من شأنها أن تُحسن من أداء ارياضيين نتج عنه تقديم أشخاص للعالم المتنافس لم يكونوا يتنافسون مطلقًا من قبل، مثل عدائي المسافات الكينيون. |
Sonra herkesin unuttuğu konular var, belki de hayatta en önemli olan konular. | TED | ثم لدينا أشياء نسيها الجميع، و التي من المحتمل أنها الأهم على الاطلاق في الحياة |
Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde en büyük etkiyi yapması muhtemel olan teknoloji kapıya dayandı. | TED | إن التقنية التي من المحتمل أن يكون لها الأثر الأعظم خلال العقود القليلة القادمة قد وصلت. |
Bilmediğimiz her şeyi araştırmaya mahkum muyuz, daha fazlası için dünyayı kazmaya ya da çözülmemesi daha hayırlı olan gizemler mi var? | TED | هل نحن ملزمون بالبحث في كل شيء لا نعرفه، وننقب أكثر في الأرض أم أن هناك بعض الألغاز التي من الأفضل أن تبقى غامضة؟ |
Bu hikayenin fevkalade bir mirası ve yüzyıl sonra gerçekleşecek olan gerçek Ay yolculuklarına kayda değer benzerlikleri vardır. | TED | إنها قصة ذاتُ ميراثٍ وتماثلٌ رائعين مع الرحلات الحقيقية للقمر التي من شأنها أن تحدث بعد أكثر من مائة عام. |
Ders çalışmak için çok uygun olan bir tavan arası. | Open Subtitles | العلية التي من شأنها أن تكون مكانا حقا كبيرة بالنسبة لك للدراسة. |
Bayanlar baylar, bir yıl içinde karı üç katına çıkaracak olan bir mega kampanya geliştirdim. | Open Subtitles | السيدات والسادة، في اخر حديث لقد تطرقنا لحملة ضخمة التي من شأنها تزيد الإيرادات ثلاثة أضعاف مما لدينا خلال سنة واحدة. |
Yaşaman gereken veya başına gelen hayatı yaşadığını nereden bilebilirsin ki? | Open Subtitles | كيف لك ان تعلمي انك تعيشين الحياة التي من المفترض ان تكون او.. او الحياة التي حدثت لك للتو؟ |
Hayatta başına gelen delice, aptalca, garip şeylerdendi. | Open Subtitles | لقد كان أمراً جنونياً تماماً التي من الممكن أن تحدث لك في الحياة |
Aklımıza gelen tüm tedarikçileri araştırdık. | Open Subtitles | تَعقبنا كل المصادر التي من الممكن أن نفكر فيها |
Seul'den gelen kadınla gece bir şey yaparken gördüm sizi. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ تفعلين شيئاً في الليل مع تلك المرأة التي من سيؤول. |
...bu da yaklaşık 3 ay çalışamayacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | التي من المحتمل أن يعني انه سوف يغيب عن الملاعب ل، مثل، ثلاثة أشهر. |
Aslında benim küçük leydim, ben Moonlighting'den David Addison olurdum bu da seni Maddie yapardı. | Open Subtitles | في الواقع, يا سيدتي الصغيره,انا سأكون الم من ديفيد أديسون من خلال عملي الاضافي التي من شأنها أن تجعلك مادلين. |