| Bizim aradığımız, bir intihardan sonraki beş gün içerisinde gerçekleşmiş olacak. | Open Subtitles | الحادثة التي نبحث عنها ستكون بعد 5 أيام من حادثة الانتحار |
| Bu süreç devam ederken, bilgisayara aradığımız yapı türlerini adım adım söylüyoruz. | TED | فكلما تعمقنا في هذه العملية فإننا نخبر الكمبيوتر تدريجياً أكثر وأكثر عن أنواع التركيبة التي نبحث عنها |
| Birçok ihtimal var, fakat her biri bizim aradığımız niteliğe sahip. | TED | هناك الكثير من الإحتمالات, ولكن كل واحد منها لديه الخاصية التي نبحث عنها. |
| İlk izlenimim şu ki bir ev arkadaşında aradığımız özelliklerin hiçbiri sizde yok. | Open Subtitles | انطباعي الأول أنك لا تمتلك أي من المقومات التي نبحث عنها في زميل شقة |
| İlk izlenimim şu ki bir ev arkadaşında aradığımız özelliklerin hiçbiri sizde yok. | Open Subtitles | انطباعي الأول أنك لا تمتلك أي من المقومات التي نبحث عنها في زميل شقة |
| - aradığımız şeyin bir mikroçip olduğunu kim biliyordu ki? | Open Subtitles | من كان يعرف بأنها كانت شريحة إلكترونية صغيرة التي نبحث عنها. |
| Anlaşılan aradığımız grup, kızımızı kaçıran grupmuş. | Open Subtitles | يبدو أن المجموعة التي نبحث عنها هي نفسها التي خطفت فتاتنا |
| aradığımız bilginin farkında olacağını umut ediyoruz. | Open Subtitles | نأمل أن يدرك المعلومات التي نبحث عنها قبل ذلك |
| aradığımız şehir, Antartika buzulunun altında. | Open Subtitles | المدينة التي نبحث عنها تحت الجليد في أنتراكتيكا |
| - Ve aradığımız çim tipinin resimlerine ihtiyacımız var | Open Subtitles | و أريد صوراً عن نوع الأعشاب التي نبحث عنها |
| Yerel memurlar bizim aradığımız şeylere bakmak üzere yetiştirilmemişlerdir. | Open Subtitles | أَنا متأكّدُ انهم عَمِلوا. الضبّاط المحليّون لَمْ يُدرّبوا للبَحْث عن الأشياءَ التي نبحث عنها. |
| aradığımız sabotaj. | Open Subtitles | إلامَ تنظر؟ عملية التخريب التي نبحث عنها |
| Pekâlâ, bu sayede aradığımız anıları bulabileceğim. | Open Subtitles | حسناً، يمكنني أن أجد الذكريات التي نبحث عنها |
| Üssün kayıtlarına göre, aradığımız araç hala kayıp gözüküyor. | Open Subtitles | السيارة التي نبحث عنها مازالت مفقودة لا دليل على أن احد تفقدها |
| Herkes bir kere daha iyice baksın. aradığımız kadın işte bu. | Open Subtitles | أريد من الجميع إمعان النظر مطولاً فهذه هي المرأة التي نبحث عنها |
| aradığımız kişi bir kadın. Bir koleksiyoncu. | Open Subtitles | إن المجرمة التي نبحث عنها هي امرأة تهوى الجمع |
| Anlıyoruz, ama aradığımız kadın takıntısını kontrol etme yeteneğini kaybetmiş. | Open Subtitles | نحن نقدر ذلك سيدي لكن المرأة التي نبحث عنها فقدت قدرتها على التحكم بهوسها |
| O kız da aradığımız hemşire olabilir. Selam, Bodine. | Open Subtitles | تلك الفتاة قد تكون الممرضة التي نبحث عنها. مرحباً , بودين. |
| Ama bu demek oluyor ki aradığımız bilgi aynı yöntemle gizlenmiş. | Open Subtitles | لكن قد يعني بأن المعلومات التي نبحث عنها مخبأة في وسيلة مشابهة |
| Bazen aradığımız cevaplar gözümüzün önündedir. | Open Subtitles | وأحياناً ما تكون الإجابات التي نبحث عنها مختبئة أمامنا |