| Şu seksen yaşında, doksan yaşında adamları ve kadınları seviyorum. | TED | أنا أحب الأشخاص في الثمانين و التسعين من العمر من الرجال و النساء. |
| seksen tanesi halihazırda günümüzde mevcut ve bunlar hep birlikte düşümü başarabiliyor. | TED | ثمانون منها يجري العمل بها حاليًا، ويمكن لتلك الحلول الثمانين مجتمعة تحقيق عملية الانسحاب. |
| O kör adam bu gece sekseninci yaş gününü kutluyor, genç dostum. | Open Subtitles | الاعمى العجوز يحتفل بعيد ميلاده الثمانين اليوم |
| O kör adam bu gece sekseninci yaş gününü kutluyor, genç dostum. | Open Subtitles | الاعمى العجوز يحتفل بعيد ميلاده الثمانين اليوم |
| Seksenli yaşlarında ve benim dahi yetkim dışında. | Open Subtitles | ، أما الآن فقد صار في الثمانين وحتى أنا لي حدودي |
| Cumartesi günü seksenime basacağımı söylemiş miydim sana? | Open Subtitles | هل قلت لك أنى سأبلغ الثمانين يوم السبت القادم؟ |
| Pazılı bir seksenlik ayaklarını yerden mi kesmiş? | Open Subtitles | أهناك رجل جذاب في الثمانين لفت انتباهها؟ |
| seksen çözüm yolunun hepsinin uygulandığını değerlendirsek, yaklaşık 30 yılın 29 trilyon dolar maliyeti olacaktır. | TED | نقدر أن تنفيذ جميع الحلول الثمانين سيكلف حوالي 29 تريليون دولار على مدي 30 عامًا. |
| - Sence seksen yaşına geldiğimizde de sevişmek isteyecek miyiz? | Open Subtitles | هذا المكان رائع هل تعتقدين أننا لضاجعنا بعضنا لو كنا في الثمانين من عمرنا؟ |
| seksen yaşımdaki halimi tanıyamaz! | Open Subtitles | إنّها لن تتعرف علي اذا كنت في الثمانين من عمري! |
| İki balo görevlisi ortalıktan kayboldu eğer sen yapmazsan, yerlerini yavaş dansa izin vermeyen seksen yaşındaki öğretmenler alacak. | Open Subtitles | إثنان من مٌشرفي الحفل الراقص إنسحبا للتو وإذا لم تفعلي هذا سيستبدلوهم بمدرسين في الثمانين من العمر لن يسمحوا بالرقص البطىء |
| Ben bok çukurundaki bir restoranda çalışan, seksen yaşında bir herifim. | Open Subtitles | أنا رجل في الثمانين يعمل في مطعم منتهي |
| seksen yaşına bastı. | Open Subtitles | ستبلغ عامها الثمانين |
| Bugün Sosyal Güvenlik Kanunu'nun sekseninci yıldönümü. | Open Subtitles | "اليوم هو الذكرى السنوية الثمانين لقانون الضمان الاجتماعي" |
| Bugün Sosyal Güvenlik Kanunu'nun sekseninci yıldönümü. | Open Subtitles | "اليوم هو الذكرى السنوية الثمانين لقانون الضمان الاجتماعي" |
| VeyakimseninRayKetay'ın sekseninci doğum gününü hatırlamaması olsun. | Open Subtitles | أو نسيان الكل عيد ميلاد (راي كاتاي) الثمانين لم لا تحدث جلبة أكبر؟ |
| Gelecek hafta ben de seksenime gireceğim. | Open Subtitles | سأتم الثمانين الأسبوع القادم |
| Bayan Sheldon, keşke seksenime geldiğimde, ben de sizin kadar güzel görünebilsem. | Open Subtitles | سيدة (شيلدون) كم أتمنى لو أبدو مثلك عندما أبلغ الثمانين |
| Seni seksenlik Alzheimer'li bir bunakla da evlendirebilirler. | Open Subtitles | هم يستطيعون تزويجك رجل في الثمانين من عمره مصاب بالزهايمر |