Bilim insanlarının yer çekimini anlayışı günümüze kadar değişti ama Newton'un evrensel kütle çekim yasası çoğu durumda iyi bir yaklaşım. | TED | تطور فهم العلماء للجاذبية منذ ذلك الوقت، ولكن قانون نيوتن في الجذب العام لا يزال تقريبًا جيدًا في معضم الحالات. |
Ayın çekim kuvveti, Dünya'nın ekvatorunun yakınında daha zayıftır. | Open Subtitles | هنا بالقرب من المنطقة الاستوائية، تكون قوة الجذب القمرية في أضعف صورها، |
bu bir doğal çekim yaratır ve her şeyi temizler. | Open Subtitles | هذا كون نوع مختلف من المادة عما يجب أن تكون هذه المادة تكون نوع من الجذب الغير طبيعي و يجر كل شيء للداخل |
Şimdi, bu iki taş arasındaki çekim gücü... son derece azdır. | Open Subtitles | الآن .. قوة الجذب بين هاتين الصخرتين من الواضح أنها صغيرة جداً، |
Diğer yandan iki cazibe, duygusal güçtür. | Open Subtitles | الـ2 في اليد الأخرى تمثل الجذب ،، القوة العاطفية |
Bu başı boş gezegenlerin varlığı bize gösteriyor ki çekim gücü sadece çekici bir güçten ibaret değildir. | Open Subtitles | وجود الكواكب الشاردة يرينا أن الجاذبية ليست وحسب بقوى الجذب |
ama siz entelektüeller bile arkadaş ve aile gibi yakın olduğunuz iç gruba doğru bir çekim olması gerektiğini kabul eder. Yani siz bile onlar ve biz diye bir ayrım yapıyorsunuz. | TED | لكن حتى المحنكون قبلوا أنه يجب أن يكون هناك بعض الجذب تجاه داخل المجموعة في نطاق الأصدقاء والعائلة، من الناس المقربين لكم، مع ذلك حتى أنت تميز بين نحن ضدهم |
Yer çekimi kütlesi olan iki nesne arasındaki çekim kuvvetidir— kütlesi olan herhangi iki nesne. | TED | الجاذبية هي قوة الجذب بين جسمين بكتلة... أيُّ جسمين بكتلة. |
Bu denklem, iki nesnenin çekim kuvvetlerinin kütleleriyle doğru orantılı olduğunu ve uzaklılarının karesiyle de ters orantılı olduğunu göstermektedir. | Open Subtitles | انها تنص على أن قوة الجذب بين جسمين... . في تناسب مباشر مع حاصل ضرب كتلتهما |
çekim yasasını en basit bakış şekliyle anlatmaya çalışayım: | Open Subtitles | أبسط طريقة لدي للنظر إلى ـ"قانون الجذب"ـ هي أن أتخيل نفسي أنني مغنطيس |
Kendimi bir mıknatıs gibi düşünürsem, biliriz ki mıknatısın bir çekim gücü vardır, çekim yasası da "Benzerler birbirini çeker" der. | Open Subtitles | وأعلمُ أن المغنطيس يَجْذبُ إليه بكلام أساسي، يقول ـ"قانون الجذب"ـ أن الشبيه بجذب الشبيه |
çekim yasası sizin birşeyi iyi ya da kötü algılamanızla veya olmasını isteyip istememenizle ilgilenmez! | Open Subtitles | إن ـ"قانون الجذب"ـ لا فرق لديه أن تكون أبصرت أن الشيء حسن أم قبيح إن كنت لا ترغبه، أم إن كنت ترغبه إنه يستجيب لأفكارك |
çekim yasası da bu düşünceye cevap verir ve uygun şeyleri size getirir. | Open Subtitles | و ـ"قانون الجذب"ـ يستجيب لتلك الفكرة ويأتيك بأشياء تناسبه |
Evren çekim yasasını temel alıyor | Open Subtitles | إن هذا كـَـوْنٌ مبنيٌّ على الجذب |
Çevrenizde çekim yasasının kanıtlarını görürsünüz. | Open Subtitles | ترى البرهان على ـ"قانون الجذب"ـ في مجتمعك |
çekim yasası her yerde aşikardır, eğer ne olduğunu anlarsanız. | Open Subtitles | إن ـ"قانون الجذب"ـ واضح في كل مكان حولك إذا كنت تفهمت ما هو |
Yaşadığız her olayı bu güçlü çekim yasasıyla kendinize çekersiniz. | Open Subtitles | فعلا إن جميع ما تجلبه إلى تجاربك ـ فإنك تجلبه بسبب ـ"قانون الجذب"ـ القويّ هذا |
çekim yasası ile, mutlu ruh halinizi sürdürecek durum ve kişilerle karşılaşırsınız. | Open Subtitles | فستستمر بالجذب، حسب "قانون الجذب" ـ للأوضاع الإضافية، والمناسبات، والأشخاص التي تدعَم ذلك الشعور السعيد |
Basitçe fikir bunun "cazibe Kanunu" olduğu ve düşüncelerinizin evrenin dışında yayıldığı bu titreşen enerji sahip olduğu ve sonra size olmasını istediğiniz iyi şeyleri etkilersiniz. | TED | والفكرة الاساسية كانت .. انه يوجد ما يدعى قانون الجذب .. وأن أفكارك تملك هذه الطاقة النابضة والتي تنطلق إلى الكون ومن ثم تجذب الاشياء الجيدة التي تحصل لك |
Belki de milyarlarca yıl içerisinde gezegenler çekimsel anlamda birbirlerini etkileyecekler ve sonunda gezegenlerden iki tanesi bir birine yakın hale gelecek. | Open Subtitles | ربما خلال مليارات السنوات القادمة سوف تثير الكواكب بعضها البعض في مسار الجذب هذا لذا في آخر الأمر |
Bunu ortaya çıkaran şey, sıvının içindeki herbir parçacığın birbirini çekme ve itmesidir. | TED | وهذا حصل بسبب الجذب والتنافر بين الجزيئات الفردية داخل السائل. |
Ve ağırlık merkezi bu objeleri tuttuğunuz yerdir. | TED | ومركز الجذب هو المكان الذي تضع فيه هذه الأشياء. |
Kısa bir şekilde o güzel manzaraların manyetik çekimini, ve estetik zevkin önemli kaynaklarını düşünün. | TED | تأمل للحظه في مصدر مهم من المتعة الجمالية الجذب المغناطيسي للمناظر الطبيعية الجميلة |