Ama küpü nerede sakladığını bilmiyorum ve maalesef ki çok, çok büyük bir kalede yaşıyoruz. | Open Subtitles | لكنّي لا أعرف أين تخبّئ الجرّة ونحن في قلعة ضخمة جدّاً |
Kardeşinin seni hapsettiği küpü hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكرين الجرّة التي وضعتك شقيقتك بداخلها؟ |
Vazo, hafta sonuna kadar Ekvator'a geri gönderilecek. | Open Subtitles | الجرّة ستكون خلفية في إكوادور في نهاية الإسبوع. |
Yakınımızda elma ağaçları olduğunu göstermek için getirdim o kavanozu da. | Open Subtitles | أحضرت الجرّة لأبيّن أن ثمّة أشجار تفّاح قريبة منّا. |
Ne zaman salak bir şey söylersen kavanoza beş sent koyacağız. | Open Subtitles | كلّ مرة تتفوّه بشيء غبي ستضع عملة نيكل في تلك الجرّة |
İşte küp orada. | Open Subtitles | تلك هي الجرّة |
Hiç kimse bu küpe hapsolmamalı. Özellikle de senin gibi özel birisi. | Open Subtitles | لا يفترض أنْ يحتجز أحد في تلك الجرّة لا سيّما شخص مميّز مثلكِ |
O küpün içine nasıl hapsedildiğini merak ediyordun. | Open Subtitles | تتساءلين كيف أمسيتِ محتجزة في تلك الجرّة |
Yani sen bana Vazoyu çalan herkesin öldüğünü bilmiyorum mu diyorsun? | Open Subtitles | هل ستخبرني أنك لا تعرف أن كل من يسرق الجرّة يموت؟ |
Dr. Bilac bizim ötemizde, görünmeyen ama güçlü ve Vazonun kendisi kadar gerçek bir dünya olduğunu öğrenmişti. | Open Subtitles | تعلّم الدّكتور بيلاك هناك a عالم ما بعد ملكنا، غير مرئي لكن قوي، وكحقيقي في الجرّة بنفسها. |
Ah, içinde tahtakurularının olduğu kavanoz mu o? | Open Subtitles | هل هذه هي الجرّة التي كانت تحتوي على الحشرات؟ |
İzin ver yanıma birkaç asker alayım ve küpü yok edelim. | Open Subtitles | دعيني أصطحب بضعة جنود وسأحطّم الجرّة |
İzin ver yanıma birkaç asker alayım ve küpü yok edelim. | Open Subtitles | دعيني أصطحب بضعة جنود وسأحطّم الجرّة |
Seni buradan kaçıracağız, küpü ele geçireceğiz... | Open Subtitles | سنخرجكِ خلسةً مِنْ هنا ...ثمّ نسرق الجرّة |
Bunu bana patronum verdi, neyse ki Vazo satılmadan önce. | Open Subtitles | رئيستي الجديدة سلَّمَتني هذا وأنا شاكرة لأنها أخبرتني هذا قبل بيع الجرّة |
Eğer bu Vazo hakkındaki bilgiler doğruysa, Vazo lanetli demektir. | Open Subtitles | إن كانت خلفية المعلومات صحيحة فهناك لعنة مُرفقة مع هذه الجرّة |
Mısır'dan çok güzel 24 ayar altın kakmalı Vazo ... | Open Subtitles | هذه الجرّة المطلية بذهب من عيار 24 قيراط وهي من، مصر... |
kavanozu yok edersen ya da beni öldürürsen Hayley, ailesini ondan aldığın için senden nefret edecek. | Open Subtitles | دمّر هذه الجرّة واقتلني، وستكرهك (هيلي) لحرمانها من أسرتها. |
Evliliğin ilk yılında her sefer için kavanoza bir peni koysan sonra ikinci yıl her seferinde bir peni alsan elinde ne kalır biliyor musun? | Open Subtitles | إذا وضعت قطعة نفدية في جرّة لكل مرة تمارسين الحب في السنة الأولى من الزواج وبعد ذلك تخرجين قطعة نقدية من الجرّة |
İşte küp orada. | Open Subtitles | تلك هي الجرّة |
O beni asla o küpe hapsetmezdi. | Open Subtitles | تلك الامرأة كانت تكذب بشأن شقيقتي ما كانت لتحتجزني في تلك الجرّة |
O küpün içine nasıl hapsedildiğini merak ediyordun. | Open Subtitles | تتساءلين كيف أمسيتِ محتجزة في تلك الجرّة |
Burada kal. Etrafı gözetle. Biz Vazoyu alacağız. | Open Subtitles | ابقى هنا، استمر في المراقبة، ونحن سنحصل على الجرّة |
Vazonun gardiyanı. | Open Subtitles | أنا حارسة الجرّة |
Sadece kavanoz parçaları, paslanmış tavalar, toprak ocak. | Open Subtitles | قطع من تلك الجرّة, مقلاة صدئة, فرن على الأرض |
Ama şu anda senin ve Arandelle'in iyiliği için... - ...şu küpten kurtulmalıyız. | Open Subtitles | لكنْ بإمكاننا الآن التخلّص مِنْ تلك الجرّة لمصلحتك ولمصلحة "آرينديل" |